33 Yılda Bir Gerçekleşen Olay
İslam dünyasının kalbinde derin izler bırakan Üç Aylar, bu yıl takvimlerin nadiren tanık olduğu özel bir buluşmayla yeniden kapımızı çalıyor. Manevi iklimin yoğunlaştığı bu müstesna zaman dilimi, aynı yıl içinde ikinci kez idrak edilecek olmasıyla milyonlarca Müslüman için ayrı bir heyecan kaynağı oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kameri ay hesaplamalarına göre; Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan Üç Aylar, 21 Aralık Pazar günü yeniden başlayacak. Hicri takvimin miladi takvime göre daha kısa olması nedeniyle ortaya çıkan bu durum, yaklaşık 32–33 yılda bir yaşanan nadir bir takvim olayı olarak dikkat çekiyor. Yılın başında Üç Aylar’ı karşılayan Müslümanlar, yıl bitmeden aynı manevi iklimle yeniden buluşacak.
Aynı Yılda İkinci Kez Üç Aylar Coşkusu
Uzmanlara göre bu özel tablo, hicri ayların her yıl yaklaşık 10–11 gün geriye gelmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle Üç Aylar, bu yıl 1 Ocak’ta başlamış; 21 Aralık itibarıyla ise ikinci kez idrak edilecek. Bu eşsiz zaman kesiti, maneviyata yönelmek isteyenler için adeta ilahi bir davet niteliği taşıyor.
Üç Aylar; Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile birlikte Kur’an-ı Kerim’de “bin aydan daha hayırlı” olduğu müjdelenen Kadir Gecesi gibi çok kıymetli geceleri de içinde barındırıyor.
Üç Aylar Recep Ayı ile Başlıyor
Diyanet İşleri Başkanlığı Vakit Hesaplama Bölümü’nün paylaştığı resmi takvime göre mübarek dönem şu şekilde şekilleniyor:
- Regaip Kandili: 25 Aralık Perşembe akşamı
- Miraç Kandili: 15 Ocak
- Berat Kandili: 2 Şubat
- Ramazan Ayı’nın Başlangıcı: 19 Şubat
- Kadir Gecesi: 16 Mart (Ramazan’ın 27. gecesi)
- Ramazan Bayramı: 20 Mart
Bu tarihlerin her biri, gönüllerin arınması ve kalplerin huzur bulması için ayrı bir fırsat sunuyor.
“Üç Aylar, Kalbin Yeniden Doğduğu Bir Mevsimdir”
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Ömer Tiryaki, Üç Aylar’ın İslam geleneğinde çok özel bir yere sahip olduğunu vurgulayarak bu dönemin ruh dünyasındaki etkisine dikkat çekti. Kur’an ve sünnette bazı zamanların diğerlerinden daha bereketli kılındığını hatırlatan Tiryaki, Üç Aylar’ın insanın kendisiyle yüzleştiği, kalbini onardığı ve ruhunu tazelediği bir zaman dilimi olduğunu ifade etti.
Tiryaki’ye göre; Recep ayı manevi yolculuğun başlangıcını, Şaban ayı bu yolculukta derinleşmeyi, Ramazan ayı ise arınmanın ve kulluk bilincinin zirvesini temsil ediyor. Ramazan’ın; oruç, Kur’an’la bütünleşme ve takva eğitimi açısından eşsiz bir imkan sunduğunu belirtiyor.
“Mukaddes Geceler Birliği ve Umudu Büyütüyor”
Üç Aylar içerisinde yer alan kandil geceleri ve Kadir Gecesi’nin, kul ile Allah arasındaki bağı güçlendirdiğini dile getiren Tiryaki; bu mübarek zamanların tövbe, dua, namaz, oruç, Kur’an tilaveti, sadaka ve sıla-i rahim gibi ibadetlere vesile olduğunu söyledi.
Bu güçlü manevi atmosferin sadece bireysel arınmayı değil, toplumsal dayanışmayı da artırdığına dikkat çeken Tiryaki, kandil gecelerinin camilerde buluşma, paylaşma ve dini bilinçlenme açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Bu özel gün ve gecelerin, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirdiğini ifade etti.
Tiryaki, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
“Üç Aylar’da kazanılan manevi güzellikler sadece bu dönemle sınırlı kalmamalı; yılın tamamına taşınmalıdır. Asıl kazanç, bu iklimin hayatımıza yön vermesidir.”
Kalplerin yumuşadığı, duaların semaya daha içten yükseldiği bu nadir zaman dilimi, bir kez daha insanlığa umut ve huzur taşıyor.
Kaynak:Mehmet DEMİRHAN

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.