BBP Genel Başkanı Destici Şırnak’ta Konuştu: “Hepimiz Huzur İstiyoruz”

İlk olarak Şırnak Valiliğini ziyaret eden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’yi Şırnak Valisi Birol Ekici karşıladı. Şırnak Valiliği şeref defterini imzalayan Genel Başkan Destici Şırnak Valisi Birol Ekici ile makamında basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi.

Daha sonra Şehit Mehmet Esin Caddesinde bulunan parti binasına geçerek parti binasının açılışını gerçekleştirdi. Açılış sonrası Şırnak Şehit Gazi ve Güvenlik Korucuları Federasyonu’nu ziyaret etti. Genel Başkan Destici’yi Şırnak Şehit Gazi ve Güvenlik Korucuları Federasyonu’nu Başkanı Mehmet Güngör, Korucubaşları ve korucular karşıladı. Şehitlik köşesine geçen Genel Başkan Destici, burada şeref defterini imzaladıktan sonra bir konuşma yaptı.

Genel Başkan Destici; “Şu anda Şırnaklı gece de istese Cudi’ye gidiyor. Gündüz de istese her bölgesine gidiyor. İşte o eskiden Cehennem diye deresi diye anılan yer, terör yuvası olan yerler bugün cennet deresi olmuş. Herkesin ailesiyle birlikte, yakınlarıyla birlikte piknik yaptığı güzel bir coğrafya.

Devletimizin kararlı duruşu, devlet kurumlarımızın, hükümetimizin, Cumhur İttifakımızın ve tabii ki sahada bu mücadeleyi veren, Kahraman Türk Ordusu, Türk Polisi ile beraber güvenlik korucularımızın da bunda büyük bir katkısı olmuştur. Şırnak'tan, Şırnak Güvenlik Korucuları Derneğimizden bütün Türkiye'deki güvenlik korucularımıza da şükranlarımı sunuyorum. Çünkü siz devlet için, ülke için Millet için, birlik için, kardeşlik için can verenlersiniz. Şehit verenlersiniz. Gazi olanlarsınız. Ölümden korkmadan bu mücadeleyi verenlersiniz. Onun için biz size asla toz kondurmayız. Toz kondurmaya kalkanlara da hak ettiği cevabı veririz.

Yeni ortamın kendilerine sağladığı imkanları istismar ederek güvenlik korucularımıza laf edenler, hakaret edenler, saldırmaya çalışanlar ya da onlarla ilgili farklı düşüncelere sahip olanlar şunu bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Türk milleti de güvenlik korucularımızla birliktedir ve sonuna kadar da onların yanında durmaya devam edecektir. Terörü nasıl ezmişsek güvenlik korucularımıza saldıranlara da ezmesini biliriz. Bu kadar net?” dedi.

SİYASİ BÖLÜCÜLÜK DE BİR TERÖRDÜR

Herkesin terörsüz Türkiye istediğini altını çizen Genel Başkan Destici, “Biz 40 sene önce de terörsüz Türkiye istiyorduk. 30 sene önce de terörsüz Türkiye istiyorduk. Bu arkadaşlarımız neyin mücadelesini verdiler? Terörsüz Türkiye'nin mücadelesini verdiler. Terörü yok etmek için canları pahasına bu mücadeleyi bu topraklarda verdiler. Bu coğrafyada verdiler. En zor coğrafyada verdiler. Dolayısıyla da hiç kimse burada bulunan hiç kimse ya da bulunmayan güvenlik korucularımız ya da bizim gibi milletini seven Türk milliyetçileri, vatanseverler, milletperver terörsüz Türkiye isterler. Ama terör sadece silahla yapılan bir şey değildir. Siyasi bölücülük de bir terördür. Yani biz biriz dolayısıyla da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün vatandaşları eşittir. Bizim bayrağımız birdir. Bizim marşımız İstiklal Marşı'mız, Bağımsızlık Marşı'mız birdir. Bizim bir ortak dilimiz vardır. Elbette ki herkes ana diliyle konuşacaktır. Öğrenmek isteyen elbette öğrenecek. Ama her devletin nasıl bir resmi dili varsa elbette ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de vardır. Zaten bunlar bizim birliğimizi sağlayan şeylerdir. Efendim, Mezopotamya halkları, Anadolu halkları böyle bir şey yok. Biz hepimiz bu milletin vatandaşıyız. Yani bizim orayla burayla bizi benzetmeye kalkmak bunlar yanlış şeylerdir. Onun için gerçekten Barış isteyenler bunu ifade edeceklerdir. Açıkladıkları bildirilerde Türk milletini iftira atmayacaklar. Bu milletten kastımız Kürt’üyle, Türkmen'iyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle hepsi buna dahildir. Biz Allah'ın emriyle birbirimize bağlanmışız. Ben Allah'a inanan bir kul olarak Allah'ın emrine karşı gelebilir miyim? Biz öbür dünyayı da düşünerek, orada da vereceğimiz hesabı düşünerek hayatımızı tanzim ediyoruz. Onun için biz asla Cumhuriyetçilik yapamayız. Irkçılık yapamayız. Allah'ın yasakladığı bir şeyin yolcusu olamayız. Bir şeyin takipçisi olamayız. Onun için biriz ve beraberiz. Bu birliğimizi inşallah sağlayacağız. Ordumuz, askerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız terörü bitirmiştir. Terör örgütünü yok etmiştir. Coğrafyamızdan silmiştir. Temizlemiştir. Şimdi terörsüz Türkiye hedefiyle bir süreç başlatılmıştır. İnşallah dediğim gibi burada herkes samimi davranmalıdır ve biz devletimize, hükümetimize, Cumhur İttifakımıza, Güvenlik Korucularımıza, bölge halkımıza güveniyoruz. Ama birileri hala kalkıp da efendim ABD'nin, İsrail'in ya da başka emperyalist küresel güçlerin maşası olmaya devam ederse elbette ki devlet de bütün unsurlarıyla birlikte bunun gereğini yapar. Bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

PKK DEYİNCE, KCK’Yİ, PYD’Yİ, YPG’Yİ ANLIYORUZ

5-7 Mayıs’ta PKK’nın silah bırakması ve kendini fesh etmesine değinen Genel Başkan Mustafa Destici; “PKK kongre topladı, silahları bırakacağını ve kendini feshedeceğini açıkladı. Biz PKK deyince sadece Türkiye içinde tırnak içinde PKK'yla PKK adıyla eylem yapan örgütü anlamıyoruz. Biz PKK deyince KCK'yı da anlıyoruz, PYD'yi de anlıyoruz, YPG'yi de anlıyoruz, PKK'yı da anlıyoruz. Ne kadar ona bağlı kuruluş varsa hepsini anlıyoruz. Dolayısıyla da hepsi silahlarını bırakacak ki ancak o zaman örgüt silah bırakmış olacak. PKK olarak bıraktın. Silahı verdin yanındakine o KCK olarak devam etti. E o zaman silah bırakmış olmaz ki. Bütün unsurlarıyla silahı bırakacak. Bütün unsurlarıyla kendini feshedecek. Devletimiz bütün bunları takip ediyor şu anda. Niye geciktiriliyor? Niye Efendim işte ayak sürünüyor. Neden efendim şartsız bir de bu var. Şartsız müzakeresiz ve pazarlıksız. Devlet terör örgütüyle pazarlık yapmaz. Müzakere etmez. Bir şart almaz. Bunları kabul etmez. Onun için sanki iki eşit taraf varmış gibi açıklamalar görüyoruz. Bunların hiçbirisi doğru değildir. Biz bunların hepsinin dediğim gibi takip ediyoruz, gözlemliyoruz. Devletimiz de gözlemliyor. Dolayısıyla da hepimiz beklentisi terörsüz Türkiye'dir. Ama terörsüz Türkiye diyerek bunu fırsat bilerek siyasi bölücülük yapılmasına da asla ve kata izin verilmemelidir. Kardeşliğimiz, birliğimiz her şeyin üzerindedir” dedi.