Cizre'de 500 yıllık Kırmızı Medrese kullanıma açıldı!

Cizre'de 500 yıllık Kırmızı Medrese kullanıma açıldı!
Şırnak'ın Cizre ilçesinde restorasyonu tamamlanan 500 yıllık Kırmızı Medrese yeniden ziyaretlere açıldı. Kırmızı Medrese, Şerefxan Beyliği ve Bedirxaniler döneminde ilim, kültür ve sanat merkezi olarak kullanılmıştı.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 500 yıllık tarihi geçmişe sahip yapı Kırmızı Medrese iki buçuk yıldır devam eden restorasyonun ardından yeniden hizmete açıldı.

Medresenin kendine özgü mimarisi bulunuyor. Kırmızı Medrese (Medreseya Sor) ismini Cizre’ye özgü kırmızı taşlardan inşa edilmiş olmasından alıyor.

Şırnak'ın Gezilecek Yerleri: Kırmızı Medrese – Belgelerle Tarih

Kırmızı Medrese (Medreseya Sor)’u özel kılan en önemli özelliği Kürt filozof, tasavvufçu ve divan şairi Melayê Cizîrî’nin zamanında burada görev yapması ve en ünlü divanlarını burada yazmış olması. Kürt alim ve filozof Ehmedê Xanî de ünlü eseri Mem û Zîn’i yazarken 2 yıl Medresaya Sor’da inzivaya çekilmiş.

Medreseya Sor (Kızıl Medrese) 1508 tarihinde Cizre Beyliği döneminde Mir Şerefxan tarafından bilimsel ve dini bir merkez olması amacıyla kuruldu.

500 yıl boyunca tarihe meydan okuyan geniş bir avluya sahip olan medresede, bazı dersliklerin yanı sıra yemekhane ve öğretmen lojmanları bulunuyor. Ayrıca medresenin içerisinde Melayê Cizîrî’nin türbesi de yer alıyor.

Medreseya Sor (Kızıl Medrese) duvarlarında dökülme ve çatısında çökmenin başlaması ardından 2020 yılında Cizre Kaymakamlığının girişimiyle Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyonuna başlandı.

Restorasyonu tamamlanan tarihi yapı hem cami hem de medrese olarak yeniden hizmet vermeye başladı.

Tarihi “Kırmızı Medrese” Üniversitemize Tahsis Edildi

Burası, Cudi Dağı’nın bağrındaki Cizre Botan’ın kalbinde, Dicle Nehri’nin kıyısında Nuh Peygamber ve Mem û Zîn’in komşusu Ehmedê Xanî, Faqî Teyran’ın meskeni, Melayê Cizîrî’nin son durağı Medreseya Sor (Kızıl Medrese).

"Cizre uzun yıllar bağımsız bir mirlikti"

Tarihçi Abdullah Yaşin, Cizre bölgesinin tarihteki konumuna ilişkin şunları dile getirdi:

“Cizre 1260 ile 1847 yılları arası kendi kendini yöneten, sınırları Artos Dağları’ndan Şengal Dağlarına kadar uzanan başkenti Cizre olan bağımsız bir mirlikti. 1478'de Akkoyunlular Cizre'yi işgal etti. Cizre Miri Bedreddin’in oğlu Mir Şeref ve nazırları gizli tünellerden kaçarak Cizre’yi terk ettiler.

30 yıl askeri eğitim gördüler. Bir yaşındaki çocuk 30 yaşına geldi. Mir Şeref bir caminin mihrabında Allah’a dua etti, dedi ki; “Yarabbi eğer bir kez daha devletimi, başkentim Cizre’yi bana nasip edersen Cizre Burçlarında senin için cami inşa edeceğim.” 1508 yılında çok büyük bir savaş yaşandı. 24 Cizreli, Akkoyunlulardan da çok sayıda insan öldü. Surları aşarak Cizre’ye girmeyi başardılar. Sözlerini tuttular ve 1508’de Medreseya Sor’u inşa ettiler. Medrese biz Cizreliler tarafından “henehecir” olarak adlandırılan kırmızı taşlardan inşa edildiği için Medreseya Sor (Kızıl Medrese) ismini aldı.”

Araştırmacı yazar Halit Sadini ise şunları söyledi:

“Şuan Medereseya Sor’da Berovaji (Ters) Kubbesindeyiz. Buranın altında Meleya Cizîrî, Mir İbaddin Boti ile birlikte isimlerini bilmediğimiz 3-4 mezar bulunuyor. Bu medrese bugünkü üniversitelerin seviyesinde olan 5 büyük medreseden bir tanesi. Bu medreselerden birincisi Hakkarili Mir Zeynel Bey’in ikincisi Bitlis’teki İkhlas Medresesi, üçüncüsü Van Bahçesaray’daki Miksli Hesen Weli Medresesi, dördüncüsü Hizan (Bitlis) Medresesi. Beşincisi ise burası. Diğerlerinden tahminen 200 km uzaklıktaki Mir Îmadî Medresesi ya da Medreseya Qubbehanê’de çok sayıda alim ve ilim-irfan insanı yetişti. Kuran, hadis ve şeriat derslerinin yanı sıra matematik, geometri, fizik gibi dersler veriliyordu. Cizre Mirleri de burada eğitim gördüler. 1500 ile Mir Bedirxan Bey dönemi 1849’a kadar bu medresede çok sayıda mir, bey, ağa ve bölgenin önde gelenleri eğitim aldı”

Cizre tarihin en eski şehirlerinden: Hz. Nuh ikinci kez inşa etti

Kimi tarihçilere ve bazı rivayetlere göre Cizre kenti Nuh Tufanı öncesi de vardı. İnanca göre 7 bin yıl önce "Büyük Tufan"dan sonra büyük yıkım yaşayan Cizre, Hz. Nuh (A.S) Peygamber tarafından bir kez daha inşa edildi ve bugüne kadar ilim, kültür ve aydınlanmanın merkezi olmayı sürdürdü. Medreseya Sor da bu kültürün bir parçası olarak günümüze kadar ulaşmayı başardı.

“Birincisi Medreseya Sor’da okuyan 90 El Cezeri tüm dünyaya yayıldı. İkincisi Şêx Ehmedê Cizîrî, ‘Diwana Zêrîn’i (altın divan) burada kaleme aldı. Üçüncüsü, Ehmedê Xanî buraya gelerek bir profesör olarak eğitim vermiştir. Mem û Zîn eserini burada yazmaya başlamış Beyzad’a gitmiş sonra buraya dönerek redaksiyonunu burada tamamlamıştır.”

Araştırmacı yazar Halit Sadini medresenin Melayê Cizîrî sayesinde ayakta kaldığını belirterek, şunları aktardı:

“Bir söz vardır ‘El mekîn û bi mekîn’. Yani ‘Mekan sahibi ile güzeldir’. Melayê Cizîrî’nin Medresaye Sor’da önemli bir yeri vardır. Medrese Melayê Cizîrî’ye mekan olmuştur o da Cizre’ye alimlik yapmıştır. Melayê Cizîrî’nin medreseyi inşa eden hakkında çok sayıda şiiri vardır. Bu şiirlerde medreseyi inşa eden övülmektedir.”

Yüzlerce yıldır ayakta kalmayı başaran günümüzde artık yorgun düşen medrese, 2022 yılında Cizre Kaymakamlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından üçüncü kez restore edildi. Medresenin restorasyon çalışması 7 ay önce tamamlandı.

Medreseya Sor’un imamlarından Hüseyin Erçek, “Buraya imam olarak atanmadan önce de sık sık uğrardım, sohbetler yapılsın, divanlar kurulsun isterdim. O kadar huzur bulurdum ki” şeklinde duygularını dile getirdi.

Medresede görev yapan diğer bir imam İbrahim Bulut ise “Medreseya Sor’da yine El Cezerîler, İsmail Ebul-İz El-Cezerîler, Mele Ehmedê Xanîler yetişecek. Burada hem din hem de bilim, irfan yeşerecek” dedi.

Kürt filozof, alim, büyük tasavvufçu Melayê Cizîrî bu dünyadan ebediyete göçtükten sonra medresedeki Ters Kubbesi’ne defnedildi. Bugün büyük Kürt aliminin şiirleri, beyitleri, Kürt mirlerin inatları sayesinde Medresaya Sor bir kez daha Cizre’de ilim merkezi olmaya devam ediyor.

Kaynak:HaberMerkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.