Cudi Dağı'nda Anadolu Parsı ve Sırtlan Aynı Karede Görüldü: Biyoçeşitlilik İçin Büyük Fırsat

Cudi Dağı'nda Anadolu Parsı ve Sırtlan Aynı Karede Görüldü: Biyoçeşitlilik İçin Büyük Fırsat
Şırnak'ın Cudi Dağı'nda termal kamerayla kaydedilen görüntülerde, Anadolu parsı ve sırtlanın karşı karşıya geldiği anlar tespit edildi.

Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Cudi Dağı'nda, bir hafta önce termal kameralarla kaydedilen görüntülerde, Anadolu parsı ve sırtlan karşı karşıya geldi. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kılıç, bu olayın ülkemiz için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. "Sırtlan ve Anadolu parsının aynı karede görülmesi, ülkemizin biyoçeşitlilik potansiyelini gözler önüne seriyor. Afrika'nın vahşi doğası kadar zengin bir bölgeye sahibiz. Cudi Dağı, bitkisel ve hayvansal çeşitlilik açısından çok önemli bir yere sahip, ancak maalesef yeterince araştırılmamış. Bu bölgelerin koruma altına alınması şart" dedi.

Silopi ilçesi Cudi Dağı'nda termal kameralarla kaydedilen görüntülerde, Anadolu parsının yüksek bir yere çıkıp sırtlanı izlediği ve saldırı pozisyonu aldığı, sırtlanın ise parsı dikkatle gözlemlediği anlar sosyal medyada büyük ilgi gördü. Silopi Kaymakamı Cihat Koç, bu görüntüleri sosyal medya hesabında paylaştı.

Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kılıç, bölgenin geniş biyoçeşitliliğe sahip olduğunu belirterek, "Son yıllarda fotokapanların yaygınlaşmasıyla pek çok nadide türü, leopar ve sırtlan gibi, kayda almayı başardık. Termal kameralarla sırtlan ve Anadolu parsının aynı karede görülmesi büyük bir tesadüf, ancak bilim insanları bu bölgenin potansiyelini zaten biliyor" dedi.

Biyoçeşitlilik ve Salgın Hastalıklar

Bölgedeki zengin tür çeşitliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Kılıç, "Daha fazla araştırma yapıldığında, bu alanlarda nadide türlerin bol miktarda bulunduğunu göreceğiz. Ancak bu bölgelerin korunması lazım. Fotokapanlar birçok yere yerleştirildi, fakat termal kameralarla daha fazla türü tespit etme şansımız var. Tespit edilen türlerle koruma faaliyetleri desteklenebilir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde birçok bakir alan mevcut. Özellikle Cudi Dağı, bitkisel ve hayvansal çeşitlilik açısından zirvede diyebiliriz, ancak maalesef yeterince araştırılmamış. Bu bölgelerin koruma altına alınmasıyla, nadide türleri uzun yıllar boyunca görebiliriz. Biyoçeşitliliğin olduğu yerlerde salgın hastalıklar olmaz, bu yüzden doğamızı tanıyıp korumalıyız" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Yaban Hayatı Potansiyeli

Prof. Dr. Kılıç, Türkiye'nin yaban hayatı bakımından Afrika gibi büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, "Ülkemiz büyük bir potansiyele sahip. Afrika'nın vahşi ormanları, stepleri ve gizemli alanları, bizim bölgemizde de mevcut. Ancak yeterince araştırılıyor mu? Çok büyük bir ülkeyiz ve farklı özelliklere sahip birçok bölgemiz var. Memeli hayvanlar, kuşlar, sürüngenler, böcek türleri ve bitki türleri gibi nadide ve endemik türlere sahibiz. Bu türleri korumak için daha fazla araştırma yapmamız ve tanıtmamız gerekiyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, bu açıdan çok zengin. Araştırmacıların donanım ve personel bakımından desteklenmesiyle daha iyi sonuçlar elde edilebilir. Vatandaşlarımız da bu çalışmalara gönüllü olarak destek veriyor, onları bilgilendirmemiz önemli. El birliğiyle daha iyi sonuçlar alabiliriz. Maalesef sahip olduğumuz potansiyelin farkında değiliz. Biyoçeşitlilik, habitat çeşitliliği ve tabiat güzelliklerimizi ortaya çıkartmalıyız. Bunları tanıtırsak, hem bölge halkı hem de ülkemiz birçok imkana kavuşabilir" dedi.

Kaynak:Haber Merkezi

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.