Milletvekillerden Şırnak'ta Zırhlı Polis Aracının Çarpması Sonucu Hayatını Kaybeden Miraç ile İlgili Açıklama

Milletvekillerden Şırnak'ta Zırhlı Polis Aracının Çarpması Sonucu Hayatını Kaybeden Miraç ile İlgili Açıklama
Şırnak Dem Parti Milletvekilleri Uysal, İrmez ve Doğan, İdil ilçesinde, 3 Eylül 2021 tarihinde zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybeden 7 yaşındaki Miraç Miroğlu’nun davası ile ilgili yazılı açıklama yaptı.

Milletvekilleri Zeki İrmez, Ayşegül Doğan ve Nevroz Uysal, 2021 yılında İdil'de bisikleti ile yolda giderken zırhlı polis aracının çarpması sonucu hayatını kaybeden Miraç Miroğlu'nun kazada kusurlu bulunması iddiaları sonrası yazılı açıklamada bulundu.

Milletvekilleri açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;

"Şırnak’ın İdil ilçesinde, 3 Eylül 2021 tarihinde zırhlı araçla gerçekleştirilen bir çarpma sonucu 7 yaşındaki Miraç Miroğlu’nun yaşamını yitirmesine neden olan olayla ilgili verilen karar, bu ülkenin adalet terazisinin artık yalnızca devleti korumak üzere ayarlandığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. İdil Kaymakamlığı'nın "soruşturma izni verilmemesi" kararıyla resmileşen bu cezasızlık, yalnızca bir çocuğun ölümünü değil, aynı zamanda vicdanların ve hukukun çürümüşlüğünü de ilan etmektedir.

Zırhlı aracı kullanan polis memuru Metin Kiraz hakkında hazırlanan raporda, olayın “görüş engeli, güneş ışığı, zırhlı aracın yüksekliği, kafesli cam yapısı” gibi gerekçelerle teknik bir hata olarak geçiştirilmeye çalışılması, çocukların canını alan bu araçların neden ısrarla şehir içinde dolaştırıldığını sorgulamamız gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu açıklamalar, kamu görevlilerinin hatalarını örtmek için yıllardır kullanılan gerekçelerden başka bir şey değildir.

Oysa bu ülkede adaletin en temel ilkesi olan “hiç kimsenin kendi davasında yargıç olamayacağı” ilkesi, bu kararda açıkça ihlal edilmiştir. Devleti temsilen görev yapan bir polis memurunun, yine başka bir polisin hazırladığı raporla aklanması; yani devletin polisi tarafından öldürülen bir çocuğun, yine devletin başka bir polisi tarafından temize çıkarılması, adaletin bağımsızlığına vurulmuş ağır bir darbedir. Bu yaklaşım, “devlet memuru hata yapmaz” inancını esas alan bir yargı pratiğinin halkın adalet beklentisini nasıl yerle bir ettiğini gözler önüne sermektedir. Bu, yalnızca yargının tarafsızlığına gölge düşürmekle kalmaz; vicdanları da derinden yaralar.

4483 Sayılı Yasa gerekçe gösterilerek kamu görevlisinin yargılanmasının önüne geçilmesi, bölgemizde süregelen sistematik cezasızlık politikalarının en net yansımalarından biridir.

Sormak istiyoruz: 7 yaşında bir çocuğun bedeni zırhlı aracın altında kaldığında adalet nerede durur?

Devleti temsil eden bir polis memuru, bir çocuğu öldürdüğünde yargılanmıyorsa, halk bu devletten nasıl bir adalet bekleyebilir?

Zırhlı araçlar, neden çocukların oynadığı sokaklara bu kadar kolaylıkla sokulmakta ve neden her seferinde bu ölümler “kaza” olarak geçiştirilmektedir?

Biz DEM Parti Şırnak milletvekilleri olarak, bu kararın siyasi bir tercih olduğunu biliyoruz. İktidar, yıllardır Kürt kentlerinde devletin güvenlik araçlarını birer cezasızlık zırhına büründürmekte, bu araçlarla öldürülen çocukların hesabını sormamaktadır. Bugüne kadar onlarca çocuk zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybetti; fail ya hiç yargılanmadı ya da göstermelik davalarla korunmaya devam edildi.

Adaletin kapıları ise çocuklarını kaybedenlere kapatılmış, devletin demir kapıları failin arkasında kale gibi örülmüştür.

Buradan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz: Bu dosya derhal yeniden açılmalı, Metin Kiraz isimli polis memuru yargı önüne çıkarılmalıdır. Zırhlı araçların şehir içinde çocukların, sivillerin hayatını tehdit edecek şekilde kullanılmasına son verilmelidir.

Tüm zırhlı araç çarpmalarına dair geçmişteki cezasızlık kararları yeniden gözden geçirilmeli, sorumlular yargılanmalıdır. Unutulmasın, Miraç’ın, Muhammed ve Furkan kardeşlerin, Hakan ve Bünyamin’in ardından susanlar suça ortaktır. Biz susmadık susmayacağız. Bu topraklarda adaletin yeniden filizlenmesi için, Miraç’ın ve zırhlı araçlarla katledilen tüm çocukların adını yaşatmak ve hesabını sormak boynumuzun borcudur."

Kaynak:Şilan BAHŞİŞ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.