26 Yıldır Dinmeyen Acı... Saat 03.02'de Hayat Durdu

Marmara Depremi’nin 26. yılında, hayatını kaybedenler merkez üssü Gölcük’te anıldı. Törene devlet yetkilileri ve vatandaşlar katıldı, dualar edildi. Belediye Başkanı Sezer, 1999’un Türkiye için bir “milat” olduğunu söyledi.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde yaşamını yitirenler, merkez üssü Gölcük’te düzenlenen törenle anıldı. Saat 03.02’de Kavaklı Sahili’ndeki anıt önünde bir araya gelen vatandaşlar, depremde hayatını kaybedenler için dualar etti. Törene, Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Yücel Korkut, Gölcük Kaymakamı Müfit Gültekin ve Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer de katıldı.

Çelenk sunumuyla başlayan anma programında konuşan Gölcük Belediye Başkanı Sezer, 26 yıl önce yaşanan büyük felaketin acılarının hala taze olduğunu vurguladı. Sezer, “03.02’de insanların uykuda oldukları bir anda deprem meydana geldi. Hayatta kalanlar, enkaz altındaki yakınlarını kurtarmak için mücadele etmek zorunda kaldı” dedi.

Başkan Sezer, 1999 depremi ile 2023 Kahramanmaraş merkezli depremler arasındaki en büyük farkın AFAD ve güçlü arama kurtarma ekiplerinin varlığı olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin 1999 öncesi böyle bir felakete hazırlıksız yakalandığını belirten Sezer, kentsel dönüşümün bu süreçte ülkenin gündemine girdiğini ifade etti.

'TÜRKİYE İÇİN MİLAT OLDU'

Konuşmasını sürdüren Başkan Sezer, "Biz, örneğin 2023 yılında meydana gelen 6 Şubat Depremi'nden önce, Gölcük merkezde kentsel dönüşüm çalışmalarına başlamıştık. Şu an itibariyle önümüzdeki sene bu zamanlarda tamamen vatandaşlarımızın oturabileceği noktaya gelecek, tamamlanan bloklar var. 36 dönümlük bir alanda, iki katı yerin altında otoparkı bulunan projeler tamamlanmak üzere. Şehre baktığımızda yönetmeliklerde çok önemli değişiklikler görüyoruz. 1975 yönetmeliğine göre yapılmış, zayıf ve dayanıksız binalar vardı. 1999 depreminden sonra ise binaların sağlamlığı noktasında çok ciddi adımlar atıldı. Zemin etüdü, yapı denetim sistemi gibi pek çok düzenleme getirildi. Aslında o büyük felaketten sonra şehircilik anlamında önemli değişiklikler yapıldı. 1999 Depremi, Türkiye için bu anlamda bir milat oldu" ifadelerini kullandı.

Araştırmalar Ne Diyor?

Uzmanların yaptığı çalışmalara göre Marmara Bölgesi hâlâ yüksek risk altında. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin raporlarına göre Marmara Denizi’nin kuzeyinde kırılmamış fay hatları mevcut ve bu fayların büyük bir deprem üretme potansiyeli devam ediyor.

Jeofizik uzmanları, “İstanbul ve çevresi için 7’nin üzerinde bir depremin olasılığı önümüzdeki 30 yıl içinde yüzde 60’a yakın” değerlendirmesinde bulunuyor. Bu da 1999’dan çıkarılan derslerin ne kadar hayata geçirildiğini sorgulatıyor.

Neler Değişti, Neler Aynı Kaldı?

  • Deprem yönetmelikleri yenilendi, kentsel dönüşüm çalışmaları başlatıldı.
  • AFAD kuruldu, sivil toplumun afet bilinci güçlendi.
  • Ancak hâlen riskli binalar, plansız kentleşme ve yetersiz denetim sorunları sürüyor.

Toplumsal Bellek

Sosyologlara göre 17 Ağustos yalnızca bir doğal afet değil, aynı zamanda toplumsal hafızada derin bir yara. Deprem sonrası gönüllü dayanışma ağlarının ortaya çıkışı, Türkiye’de sivil toplumun güçlenmesinde de bir kırılma noktası oldu.

“Unutursak, Yine Yaşarız”

Bugün uzmanların ortak uyarısı şu: Deprem değil, ihmal öldürüyor.
1999’un ardından geçen çeyrek asır, Türkiye’ye deprem gerçeğini defalarca hatırlattı. Bilim insanları, bireysel ve toplumsal hazırlığın önemine dikkat çekerek şu çağrıyı yineliyor:
Deprem çantası hazır mı?
Oturduğumuz bina güvenli mi?
Afet planımız var mı?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri