Gaziantep'te 45 derece kavurucu sıcakta işçiler, tarihi yapıları deprem öncesindeki görünümüne kavuşturmak için aralıksız çalışarak adeta ekmeklerini taştan çıkartıyor. Kavurucu sıcakta mesailerini sürdüren işçiler su içerek, ellerini ve yüzlerini yıkayarak serinlemeye çalışıyor.
Depremlerde hasar alan tarihi yapıların restorasyonu 45 dereceyi bulan yüksek sıcaklıklara rağmen hummalı bir şekilde devam ediyor.
Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerde hasar gören Gaziantep'teki tarihi yapıların restorasyon çalışmalarında çalışan işçiler, tarihi eserlerin restorasyon çalışmalarında kullanılan doğal beyaz taşlara şekil verilmesinde büyük emek harcıyor.
45 derece sıcaklıkta ekmeklerini taştan çıkarıyorlar
Gaziantep'te sıcaklığın 45 derecenin altına inmediği bugünlerde işçiler, tarihi camilerin ve yapıların restorasyon çalışmalarını büyük bir titizlikle sürdürüyor. Ellerindeki taraklarla beyaz taşlara şekil veren işçiler, sıcak havaya rağmen ekmeğini resmen taştan çıkarıyor. Tarihi yapıları tekrar ayağa kaldırmak için yoğun mesai harcayan, çoğu ailelerinden uzakta aşırı sıcaklara rağmen yoğun mesai harcıyor.
Tarihi dokuların ortaya çıkmasında büyük emek harcanıyor
Kalelerden konutlara, sosyal alanlardan yollara, cami, ev, hamam ve kümbet gibi eserlerde kullanılan taşlara şekil vererek birçok yapıya ayrı bir güzellik veren, taşları işleyerek sanata dönüştüren ustalar, tarihi dokuların ortaya çıkmasında da büyük emek harcıyor.
Tarihi yapıların restorasyon çalışmalarını büyük bir titizlikle sürdüren ve depremlerde hasar gören yapıların tekrar eski görünümüne kavuşması için yoğun mesai harcayan işçiler, arada dinlenerek, su içerek, ellerini ve yüzlerini yıkayarak sıcak havanın etkisini azaltmaya çalışıyor.
Her mesleğin kendine göre zorlukları olduğunu, taş ustalarının bir yandan taşlardan çıkan tozlarla, bir yandan da aşırıcı sıcaklarla mücadele ettiklerini belirten işçiler, ekmeklerini adeta taştan çıkarttıklarını dile getirdi.
"Sıcağa çok dayanıklı değiliz"
Aşırı sıcaklar altında çalıştıkları için çok zorlandıklarını belirten Nedim Korkmaz, "Yaklaşık 35 yıldır bu işlerde çalışıyorum. Erzurumlu olduğum için pek fazla sıcağı bilmeyiz ve sıcağa da çok dayanıklı değiliz. Gaziantep'in havası şu anda çekilmez halde. Fakat biz işçi olarak mecburen çalışıyoruz ve çoluk çocuğumuzun rızkını kazanmak için ekmeğimizi taştan çıkartıyoruz. 15 dakika ve yarım saatte bir işçilerle birlikte elimizi yüzümüzü yıkıyoruz, başımıza sürekli su döküyoruz" dedi.
"Sıcaklar bizi bunaltıyor"
Ekmek parası için güneşin altında çalışmak zorunda olduklarını belirten Ayhan Ertuç ise, "Sıcak bizi bayağı bir yıpratıyor. Fakat çoluk çocuğumuzun rızkını kazanmak için mecburen çalışıyoruz. Sıcaklardan dolayı serinlemek istediğimizde sürekli elimizi yüzümüzü yıkıyoruz, başımızı su ile ıslatıyoruz. Bu şekilde kendimizi çalışmaya adapte etmeye çalışıyoruz. Sıcaklar aşırı bir şekilde bizi bunaltıyor. Bugüne kadar Gaziantep'te böyle bir sıcaklık görmedim" diye konuştu.
"Aşırı sıcaklar nedeniyle bol bol su içiyoruz"
Sıcak havaya rağmen tarihi yapıları deprem öncesindeki eşsiz görünümüne kavuşturmak için aralıksız çalıştıklarını belirten Hüseyin Yılgın da, "1 yıldır burada inşaatta çalışıyorum. Geçen yıl yaz ve kış aylarında çalıştım. Fakat bu yaz farklı bir sıcaklık var. Aşırı sıcaklar nedeniyle yoruluyoruz. Fakat ekmeğimizi taştan çıkartmak zorundayız. Aşırı sıcaklar nedeniyle bol bol su içiyoruz. Sürekli elimizi ve yüzümüzü yıkıyoruz, başımızı su ile ıslatıyoruz. Sürekli terlediğimiz için daha fazla su içiyoruz" diye konuştu.