Amaca Giden Her Yol Mubah Mıdır?

Ceyhan ERENER-GÜNDEM

Bundan yaklaşık 500 yıl önce Makyavel adında bir düşünür prens adlı bir kitap yazarak ülke yöneticisinin nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Tarihten ve tecrübelerinden yararlanarak da yöneticiye öğütler veriyor. Ona göre yönetici; merhametli, ilkeli, sözüne sadık, insancıl, dürüst ve dindar gözükmeli ve hatta öyle olmalıdır.

Ancak, bakın burası çok önemli: Gerektiğinde bu özellikler bir kenara bırakılmalı ve yönetici acımasızca bu özelliklerinin tam tersi bir hale bürünebilmelidir. Der. Çünkü ona göre amaca giden her yol mubahtır.

Kıymetli dostlar burada esasen üzerinde durmak istediğim nokta ‘gerektiğinde’ kelimesidir. Neden diyeceksiniz?  Çünkü bu kavram çok esnek bir sözcüktür ve kişiye sınırsız inisiyatif tanımaktadır ve bu gelişmiş ülkelerde olmaması gereken bir durumdur.

Ne kaymakamlar ne rektörler ne valiler ne belediye başkanları ne vekiller ne bakanlar hatta Cumhurbaşkanının bile böyle bir yetkisi olmamalı çünkü beşer şaşar. Bu yetkiler suistimale çok açık yetkilerdir ve sonu her zaman hüsrandır.

Sınırların ve kuralların olmadığı toplumlar, milletler, devletler kabile devletleri haline gelebilmektedir.

Neden bunları söylüyorum çünkü kurallarımızın yasalarımızın yetersiz olduğunu düşünüyorum.

Niçin böyle düşünüyorum çünkü toplumun haline bakıp ıztırap çekiyorum.

Araba fiyatlarını takip ediyorum, millet gün geçmiyor ki arabasını 10-20-30 bin daha fazla yazmamış olsun, (bunu hepimiz yapıyoruz)

Gün geçmiyor ki kadına işkence azalmış olsun,

Gün geçmiyor ki insanlar eve ekmek götüremiyorum demiyor olsun,

İnanmayacaksınız ama artık kadınların ölmesini bir tarafa bıraktık çocuklara dokunmayın bari demekle yetiniyoruz. 3 aylık bebeğine acımasızca vuran yaratığı izlerken hangimizin içi kan ağlamadı (o bebek öldü), Yozgat’ta bebeğini sobada yakan caniye hangimiz kulak tıkayabildik.

            O yüzden diyorum ki, yeter artık birileri çıkıp bir şeyler yapsın, toplum her geçen gün daha kötüye gidiyor.

Memurlar zam derdinde,

İşsizler iş derdinde,

Esnaf pahalılıktan yakınıyor,

Toplumun bir kısmı kumarbaz oldu aklı fikri dolarda, altında, borsada

Emekli, işçi geçinemiyor ekmek derdinde,

Siyasetçi erken seçim derdinde,

Fırsatçılar fırsat peşinde,

Özetle herkes kendi derdinde ancak ortada bir gerçek var ki toplum hiç iyi bir yere gitmiyor, acilen normalleşme adımlarının atılması gerekiyor,

Doların bir günde bir lira yükselmesi kadar bir günde bir lira düşmesi de tehlikelidir.

O yüzden acilen: dolarda, enflasyonda, hukukta, eğitimde ve özellikle toplumların psikolojik durumlarında İstikrar olmalı.

Kanun değişikliği ile mi yapılır yoksa anayasa değişikliği ile mi? Erken seçim ile mi yoksa sistem değişikliği ile mi? Bilmem artık, ancak adı ne olursa olsun acilen bir çözüm gerekiyor.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.