Ankara Şırnaklılar Yardımlaşma Derneği

Ceyhan ERENER-GÜNDEM

Kıymetli dostlar siyaset sahnesinde baş rolü kuşkusuz siyasi partiler oynamaktadır. Ancak kararların alınmasında başka grupların da varlığı göz ardı edilmemelidir. Özellikle sivil toplum kuruluşları bu grupların başında yer almaktadır. Bu kuruluşlar devlet ile yurttaşları arasındaki ilişkilerde bağımsız olarak faaliyet gösteren dernek, vakıf, sendika, medya ve cemaat gibi kuruluşlardan meydana gelmektedir.

Tocqueville 1831 yılında Amerika’ya yaptığı seyahati esnasında sivil toplum kuruluşlarını inceledikten sonra burayı geleceğin ülkesi olarak değerlendirmiştir. Amerikan toplumunu incelemiş; halkın karşılaştığı sorunları vakıf ve dernekler kurarak yani problemlerini sivil toplum kuruluşları ile çözdüğü gözlemini yapmıştır. Özellikle ABD’de toplumsal güvenliğin korunmasını, ticareti, sanayiyi, ahlaki ve dini değerleri geliştirmek için derneklerin kurulduğunu belirtmektedir. Örgütlenme hakkının bireysel özgürlükler kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Düşünüre göre sivil toplum örgütleri bir nevi tampon görevi görerek bireyleri devlete karşı korur. Ayrıca bu örgütler özgürlüğün de garantisi olmaktadır.

Halk egemenliğinin 4-5 yılda bir yapılan seçimler ile sağlanamayacağı kuşkusuzdur. Nitekim taleplerin seçimler dışında da iktidara yansıtılması önemlidir. Bu taleplerin iktidara yansıtılmasının en etkili şekli sivil toplum örgütleridir. Demokratik şekilde örgütlenen sivil toplum kuruluşları halkın görüşlerini yansıtma ve onları yönetime katma konusunda son derece önemli kuruluşlardır.

Burada bir noktanın altının çizilmesi gerekirse sivil toplum kuruluşları ancak iyi organize oldukları takdirde baskı grubu haline gelirler ve bilhassa o zaman etkili olabilirler. Dolayısıyla bu grupların üye sayıları, mali kaynakları, iyi organize olmaları ve liderinin özellikleri gibi ölçütler örgütün gücü açısından önemlidir.

Sonuç itibariyle Ankara’da kurulan Şırnaklılar Yardımlaşma, Dayanışma, Eğitim, Kültür ve Sanat Derneği’nin tüm bu anlatılanlar bağlamında son derece önemli bir adım olduğu ortadadır. Memleketin makûs talihinin bu çabalar ile aşılacağı, kentimize duyulan önyargıların bu vesile ile kırılacağı ve şehrimizin bölgenin parlayan yıldızı olmasının önündeki tüm engelleri kaldıracağı düşüncesine olan inancımız tamdır.

Sözlerimi Martin Luther King’in bir sözüyle tamamlamak istiyorum: 'Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik, ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.'

Gün bugündür; kardeş olma, bir arada yaşama ve birlik bütünlük olma…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.