Bugün yolda ilerlerken bu koca şehrin beni unuttuğu bir sokağında ayağıma küçük bir taş deydi. Taşın nereden geldiğini görmek için etrafıma ürkek bir şekilde bakindım.Bir şey göremedim.
Sonra yukarı baktı gözlerim.
Gökyüzü gözümün önünde oracıkta duruyordu. Bekledim ve bakmaya devam ettim. Sonra farkettim ki uzun zamandır gökyüzüne bakmıyordu gözlerim. Ona bakacak kadar yeryüzünün bir çok anlamsız düzensizliğine istemeden de alıştığımı hissetmiştim. Gökyüzündeki bulutlardan arda kalan maviliğine doyasıya baktım.
Kendimi oracıkta yaşıyor gibi düşündüm.
İçten içe uzun soluklu nefes alışım gökyüzüne ne kadar özlem duyduğumu anımsattı bana. Ordan alamıyordum gözlerimi. Oraya ait bir meridyen gibiydim.Somut olmasına rağmen elimle değil de kalbimle dokunduğumdur gökyüzü.