Şırnak’ın eşsiz doğal zenginlikleriyle öne çıkan Cudi, Gabar, Besta ve Kato dağ silsilelerinde süregelen orman kesimleri, petrol ve maden çıkarma faaliyetleri bölgenin ekolojik dengesini tehdit ediyor. Beytüşşebap ve Uludere kırsalında da etkisini gösteren bu uygulamalar, yalnızca doğayı değil; köy yaşamını, geleneksel geçim kaynaklarını ve yerel halkın yaşam kültürünü de geri dönüşü olmayan bir biçimde etkiliyor.
Ormanlar Askerî Gözetim Altında Kesiliyor
2024 ve 2025 yıllarında sahadan gelen raporlar, basına yansıyan bilgiler ve yerel tanıklıklar; orman kesimlerinin askerî denetim ve koruculuk sistemi altında devam ettiğini ortaya koyuyor. Bölge halkı, uzun süredir devam eden bu kesimlerin kontrolsüz biçimde ilerlediğini, yaşam alanlarının her geçen gün daraldığını belirtiyor.
Petrol Sahaları Büyüyor, Su ve Toprak Kirleniyor
Gabar ve Cudi bölgelerinde genişleyen petrol sahalarının, su kaynakları ve toprak yapısı üzerinde ciddi kirlilik oluşturduğu vurgulanıyor. Yöre halkı, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylülerin bu durumdan doğrudan etkilendiğini ifade ediyor. Doğal kaynakların aşırı şekilde kullanılması, bölgenin biyolojik çeşitliliğini de tehdit eder hale geldi.
“Bu Sadece Çevresel Değil, Toplumsal Bir Sorun”
DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Meclis kürsüsünde yaptığı açıklamada Şırnak’ta yaşanan ekolojik tahribatın yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal adalet ve halkın yaşam hakkı meselesi olduğunu belirtti.
Uysal Aslan, bölgedeki faaliyetlerin şeffaf olmayan idari süreçler altında yürütüldüğüne ve yerel halkın karar mekanizmalarından dışlandığına dikkat çekti. Milletvekili, “Doğanın ve yerel yaşamın korunması yalnızca çevresel bir sorumluluk değil; insan onuruna yakışır bir yaşamın temel koşuludur” diyerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne araştırma önergesi sunduğunu açıkladı.
TBMM’ye Sunulan Araştırma Önergesinin Hedefleri
Milletvekili Uysal Aslan’ın sunduğu önerge kapsamında yapılacak araştırmanın dört temel amacı bulunuyor:
- Orman kesimleri ve arazi tahribatının boyutunun somut verilerle ortaya konulması,
- Petrol ve maden çıkarma faaliyetlerinin su, toprak ve halk sağlığı üzerindeki etkilerinin incelenmesi,
- Yerel halkın yaylacılık, hayvancılık ve üretim faaliyetlerine erişim hakkının değerlendirilmesi,
- İdari karar süreçlerinde şeffaflık ve kamu denetiminin güçlendirilmesi.
“Şırnak’ın Coğrafyası Ekonomik Çıkarlarla Feda Edilemez”
Uysal Aslan, Şırnak’ın coğrafyasının bu topraklarda yaşayan halkların ortak değeri olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu topraklar ekonomik ve idari tercihlere feda edilemeyecek kadar kıymetlidir. Kamuoyunu bilgilendirmek, halkın söz hakkını güçlendirmek ve Meclis’in denetim görevini işletmek hepimizin ortak sorumluluğudur.”
Ekolojik Tahribat Giderek Derinleşiyor
Uzmanlar, Şırnak’ta süregelen bu faaliyetlerin önlem alınmazsa bölgesel iklimi, su rejimini ve doğal yaşam döngüsünü kalıcı şekilde bozabileceği uyarısında bulunuyor. Cudi ve Gabar dağları, yüzlerce bitki ve hayvan türünün barınağı olarak biliniyor. Bu alanların tahrip edilmesi, yalnızca Şırnak’ı değil, tüm bölgesel ekosistemi etkileyecek büyüklükte bir tehdit oluşturuyor.
Kamuoyuna Çağrı
Milletvekili Uysal Aslan, önergesinin kamuoyunun desteğiyle Meclis gündeminde güçlü bir şekilde yer bulmasını temenni etti. “Doğayı, suyu ve yaşamı korumak hepimizin görevi” diyen Uysal Aslan, yerel halkın sesinin daha gür duyulması gerektiğini vurguladı.