Geçtiğim hafta AİHM Selahattin Demirtaş’ın tutuklu bulunanan HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için ihlal kararı vermişti. Kasım 2016’dan bu yana tutuklu Demirtaş, Kobani davasında 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. AİHM kararının ardından Demirtaş’ın avukatları, çok sayıda siyasetçinin de yargılandığı Kobani davasında verilen mahkumiyet kararlarının ‘boşa çıkarıldığını’ söylemişti.
AİHM’in ihlal kararının ardından 11 Temmuz’da DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Demirtaş, eski HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ ve Kobani davası tutukluları için Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebinde bulundu. Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi tahliye talebini red etti.
Diyarbakır Barosu ise Kobani Davasında yargılanan tüm siyasetçilerin serbest bırakılması gerektiğini belirtti.
Barodan yapılan yazılı açıklamada; “Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Kobanê davası kapsamında tutuklu bulunan siyasetçilerin tahliye talepleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) açık ihlal kararına rağmen Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir. Mahkeme, kararın kesinleşmediğini öne sürmüştür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 08.07.2025 tarihli Selahattin Demirtaş / Türkiye kararında; Anayasa Mahkemesi’nin 07.11.2019 tarihinde Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin yapılan başvuru hakkında 4 yılı aşkın süredir karar vermemesi nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5/4 maddesinin, Demirtaş’ın suç işlediğine dair makul bir şüphe bulunmaması nedeniyle AİHS’in 5/1 maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkının, Demirtaş’ın 4 yılı aşkın süredir ilgili ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin tutukluluk halinin sürdürülmesi nedeniyle AİHS’in 5/3 maddesinde düzenlenen gerekçeli karar hakkının, Demirtaş’ın ve avukatlarının soruşturma dosyasına erişimine izin verilmemesi nedeniyle AİHS’in 5/4 maddesinin, Demirtaş’ın siyasi saiklerle özgürlüğünden alıkonulması nedeniyle AİHS’in 5/1 maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkı ile bağlantılı olarak AİHS’in 18. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Anayasa’nın 90. maddesi ve AİHS’in 46. maddesi gereğince, AİHM kararlarının iç hukukta bağlayıcı olduğu tartışmasızdır. Bu bağlamda, ihlal kararı sonrası yapılan tahliye taleplerinin reddedilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Barış ancak hukukun üstünlüğü gözetilerek ve demokratik siyasetin önündeki tüm engeller kaldırılarak mümkün olabilir. Diyarbakır Barosu olarak bir kez daha vurguluyoruz: Barış için, Kürt meselesinin demokratik çözümü için, adalet için, demokrasi için; AİHM kararları derhal uygulanmalı; Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Kobanê davasında tutuklu bulunan tüm siyasetçiler serbest bırakılmalıdır” denildi.