Doların Günahı ne, İnsan İnsanın Kurdudur!

Ceyhan ERENER-GÜNDEM

Kıymetli dostlarım tarihin ilk çağlarından beridir insanların ne denli açgözlü ve bencil olduğu filozoflar tarafından sürekli olarak dile getirilmektedir. Mesela Sokrates, evet insanlar kötülük yaparlardı ancak bilmeden bilgisizliklerinden yaparlardı der. Hobbes, insan insanın kurdudur. der ve insanın doğasında temel kavgaların olduğunu ve doğuştan kötü olarak yaratıldığını ifade eder. Ona göre doğuştan kötü olan insanın ilkel durumuyla şimdiki durumu arasında hiçbir fark yoktur. Rousseau, Hobbes’in bu görüşüne katılıyor ancak ilkel durumunda böyle değildi insanlar sonradan kötüleşti ve bozuldu diyor. Arthur’a göre ise insan, zarar vermekten başka amacı olmayan bir hayvandır. Diğer hayvanların tek amacı vardır o da açlıklarını gidermektir.  

Son olarak Montaigne’nin denemeler kitabından kısa bir hikâyeye değinmek istiyorum. Yamyamları aşağılamak gayesiyle barbarlara benzetildiğini söylüyor. Ancak kendini modern diye adlandıran insanların barbar diye adlandırdıkları bu insanlar ile kıyaslanamayacağını söylüyor.  Bu yamyam olarak nitelendirilen insanların yiğit ve soylu olduklarını, savaşları sadece değerleri uğruna yaptıklarını söylüyor. Onların toprak kazanmak için savaşmadıklarını çünkü toprağın yeterince bereketli, arazinin bol olduğunu ve onların bununla yetindiklerini vurguluyor. Onlar kendi yaşında olanlara kardeş, kendinden genç olanlara evlat diyorlar. Aralarındaki birlik bütünlüğün ne denli sıkı bir bağ olduğunu görmek mümkündür.  Bir kabileyi yendiklerinde gidip oraya bayraklarını dikmiyorlar çünkü gerek yok buna ihtiyaçları yok. Daha sonra kalkıp kendi yurtlarına dönüyorlar.

Düşünün ki biz onlara yamyam kendimize medeni diyoruz.

Peki biz ne yapıyoruz da bu denli kötüyüz.

50 liraya aldığımız araba 100 olunca, 200 binlik evimiz 450 bin olunca, kiraya verdiğimiz dükkân 3 kat artınca bizden mutlusu yok. Yağ, şeker, un fiyatları iki kat artınca isyan ediyoruz. Yangın, deprem, sel olunca temel gıda maddelerini iki, üç kat farkla mağdur halka satabiliyoruz. Söz konusu çıkarımız olunca bütün değer, erdem ve ahlaklarımızı bir kenara bırakabiliyoruz.

Yani tam anlamıyla kendimize faydalı olan her şeye açık, bize faydası olmayan her duruma kapalıyız. 

Dolar birkaç gün önce yaklaşık 5 lira düştü ama hiçbir fiyatta gözle görülür bir düşüş yok. Peki ya dolar 5 lira düşmeyip artsaydı ne olurdu tahmin edelim mi?

 

Aynı gün içerisinde: araç fiyatları 40 bin, Ev fiyatları 60 bin, un, yağ, şeker, petrol, hatta hatta işçilik fiyatları bile süratle birkaç kat arttırılırdı.

Ama dolar düşünce fiyatları düşünmek yerine

“Hele durun bekleyelim döviz böyle mi kalacak”

Napolyon nasıl ki “para, para, para” diyordu. Bende ahlak, ahlak, ahlak demek istiyorum.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.