Evet yanlış duymadınız mideyi dolduran ama bedeni beslemeyen gıdalar asrındayız. Neden mi? insan insan insan…
Yeryüzünde kendi kuyusunu kazan başka bir canlı yoktur. Çünkü insanın bulaşık eli doğayı karıştıra karıştıra her şeyin ve her yerin doğallığını bozmuş. Kendi küçük aklıyla herşeyi daha güzel yapacağına inanmış, böceğin sineğin konmasına bile korktuğu, ilaçlanmış yeni nesil sebze ve meyvelerle toplumu doyurmaya çalışıyor.
Kullandıkları ilaçlar bütün gıdaların dem ve damarlarına kadar işlemiş. Gıdaların gerçek özünü,fıtratını malesef bozmuş durumda.
Parlayan, gözünü renginden alamadığın; kırmızı, sarı, mor, yeşil… her renkte, her dilde her yerde, her mevsimde, her meyve ve sebze. Mevsimlerin ve zamanın döngüsüne aykırı bir şekilde içi fos yetiştirilen ürünler. Yüzyıl önceki bir portakalda bulunan özü, şimdi on kilo portakal sıksan, o bir portakalda bulunan besinsel öze ulaşamazsın. Artan hastalıklar, ilaça doymayan insanlar ve bedeninde besin kalmayan çocuklar. Mikro besin derler işte gözle görünmeyen renksiz besinler. Onlar çinko demir b12… çocuklarımızın bir çoğunda maalesef yok.
Niye acaba herkes mi aç.
Evet midemiz dolu ama hücrelerimiz aç ve ilaça muhtaç bırakılmış bir durumda.
Çareler arar olduk ama yok.
Çünkü toprağı bozduk.
Geldiğimiz esas vatanımızı toprağımızı bozduk. Modern tarım ile ilaç yağmuru ile damla damla zehirlediğimiz toprak. Özünde ne varsa bitti, çorak bir toprak kaldı.
Çare olarak bulunan şey ise yeni nesil takviye edici gıdalar; tablet, kapsül, tatsız tuzsuz sıkıştırılmış özler, gıda yerine tüketmek için üretilen maddeler.
Yeni bir sektör ama bu bana göre yama sektörüdür. Kendi yırttığımız gömleğimizi başka bir bez parçasıyla yama yapmaya çalışmak gibi.
Dolaplar dolusu gıda ( yama) takviyesi, elinde poşetler dolusu ilacı olan nineler dedeler, doğar doğmaz ağzına ,damla damlattığımız bebekler.
Nereye gidiyoruz böyle…
İnsan ömrü hastalıklar ile boğuşma ve bunların doğurduğu sakatlıklar ile hayatı boyunca mücadele etmek zorunda kalmış. Elbette hastalanma hayatın bir parçası ama bu kadar mı çok ve sık, geriye dönüp bakmak ve düşünmek gerek belkide…
Hastalıksız bir ömür geçirmeniz dileği ile sıhhatle ve afiyetle kalın.