Evet sevgili dostlar, değerli okurlar biz eski bayramları özlüyorduk. Sevgi, saygı, samimiyet, kaynaşma ve paylaşmaların içten olduğu bayramları. Çocukların ve gençlerin yeni giyeceklerini yataklarının altında, yanında veya başının altında sakladıkları sabahı iple çektikleri o cıvıl cıvıl bayramları. Zamanla bu gelenekler çeşitli sebeplerle değişti adeta evrim geçirdi. Biz eski bayramları özlerken son iki yıldır şimdikiler de gitti. Tabir caizse Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk. Eminim geçen bayramdan bu yana memlekette binlerce kişi bir önceki bayramda uzaktan bile olsa bayramlaştıklarını kaybetti. Şimdi sensiz ilk bayram diye sosyal medyada paylaşmaya başlarlar.
Neden mi? Tüm dünyanın en büyük sorunu haline gelen be resmi olarak yüzbinlerce kişi hayatını kaybederken milyonlarca kişi de bu hastalığa yakalandı. Çeşitli uyarılar yapıldı kimileri uydu, kimileri korktu, çocuklar ve yaşlılarımız izinle evin etrafında sadece birkaç saat izinle yürüyebildi. Bazıları mecburen herşeyi göze alarak çalışmaya çalıştı. Ama bazıları da var ki hiçbir uyarıyı önlemi dikkate almamakta hata aksini yapmakta direndi. Nasıl mı? Kimi karantinaya giderken, kimi hastalıktan kurtulduğu için, kimi iftar kimi mevlit vererek yüzlerce kişiye bu hastalığı bulaştırmakta geri kalmadı. Durum böyle olunca belki uzaktan bayramlaşacağımız aile büyükleri, arkadaş, dost ve komşularla uzaktan yapılacak bayramlaşma da gitti.
Alınan bayram tedbirleri kapsamında bayram boyunca sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve herkes evinde kutlamak zorunda kaldı bu seneki Ramazan Bayramını. Daha önceki yazılarımda da evde kalın dememdeki amaç bunlara önlem için di.
Bu buruk duygularla herkesin Ramazan Bayramını kutluyorum. Ve böyle başka bayram kutlanmamasını temenni ediyorum.
Öte yandan zaten vatandaşların büyük bir kısmının gündemi bayram da değil açıkçası. Peki nedir gündem diye soranlarınız olabilir ki hepiniz de biliyorsunuz ama dilimi döndüğünce anlatmaya çalışayım. Gerçek gündem ekonomi, geleceğe güvensizlik ve pandemi. Siyasetin gündemi mi bilene aşkolsun bir gün Suriye, birgün İsrail, birgün Amerika vs vs… vatandaşa göre “etrafımızda dolanıyor ama en son bize kıyıdan köşeden uğrayıveriyor” deniliyor. O yüzden siyasetin gündemi ayrı vatandaşın ki apayrı.
17 günlük adı hangi veya ne şekil kapanma olursa olsun bitiyor bayram ertesi ama o sürede hergün minimum 20 milyon kişi sirkülasyon içerisindeydi rakamlar resmi olarak hızla düşüyor ama umarız bayram ertesi başına yeni bir iş veya işler gelmez.
Siz yine de sağlığınıza ve aklınıza dikkat edin derim saygılarımla…