Gabar Dağı tarihi yerleşim mekanlarının bulunduğu ve ulaşım yollarının geçtiği bir dağ. Öncelikle Doğu Anadolu’dan gelip gerek İran gerekse Irak ve Suriye topraklarına geçiş yapacak olanlar Siirt üzerinden geçerek Botan Vadisi boyunca yol alıp Gabar Dağı’nın üzerindeki Fındık beldesine gelirdi.
Fındık kelimesi hakkında her ne kadar Kürtçe mum anlamına gelen find kelimesinden geldiği söylense de doğrusu Arapça han ve otel gibi anlamlara gelen Funduk kelimesidir. Fındık beldesi yaya, atlarla veya katırlarla bu bölgeden geçen insanların uğradığı, dinlendiği, alışveriş yaptığı merkezi bir hanlar diyardır. Burada büyük hanlar olduğu gibi birçok evin altında veya kenarında gelip geçenlerin konakladığı yapılar da var olagelmiştir. Bu durum son dönemlere ait bir olmayıp Romalılardan ve belki de daha öncesinden itibaren varlığını sürdürmüştür.
Fındıktan güneye doğru giden yolcular Binat-Avin bölgesine geldiklerinde biri yukardan Kızılsu ve Kasrik yönüne doğru, diğeri ise Kırkağaç köyü ile Akdizgin köyü arasında bulunan ve belkide Gabr Dağı’nın en güzel vadisini takip ederek Dicle Nehri kıyısına ulaşırdı. Bu vadide bir zamanlar hayat vardı. Akan derenin etrafında yeşermiş toprak, meyveler, cevizler ve pirinç tarlaları ile bolluk diyarıydı. Bahar mevsiminde binlerce erguvanın süslediği vadide su değirmenleri hala ayakta kalmış olan Hanlar bulunmaktadır. Özellikle ismini tespit edemediğimiz yığma taşlarla yapılmış bir han tamamen sağlam şekilde ayakta durmaktadır. Dokuz sütun ve ü koridordan oluşan bu han bir zamanlar kim bilir hangi zor zamanlarda kendine sığınanları misafir etmiştir.
Bir de Sultan Abdulhamid Han tarafından yetim çocuklar için yapıldığı kabul edilen iki katlı ama çoğunluğu yıkılmış bir yapı bulunmaktadır. Bu önemli yapı hakkında da maalesef detaylı bilgiye ulaşamadık. Yine bu bu iki yapıdan güneye doğru indiğinizde vadi içindeki yol üzerinde muhtemelen Asurlulardan kalma bir kule bulunmaktadır. Kulenin bazı taşları birkaç ton büyüklüğünde olup büyük oranda hala ayakta durmakta, binlerce geçen yıla taş gibi direnmektedir.
Bir Şırnak bir bahar gününde gezmek için kendisine bir yer ararsa benim öncelikli tavsiyem işte bu rotadır. Fındık beldesine varıp orada bir bardak çay içtikten sonra güneye doğru yürüyüp Akdizgine kadar yaklaşık 20 km yol yürüdüğünde sanki yeryüzüne inmiş bir cennet koridorundan geçtiğini hissedecektir. Yanında koşuşturan yılkı atlarının yelelerinden gelen rüzgarla serinleyecek, yoruldukça yenilenecektir.