İnsan yapısal ve duygusal olarak hep GEÇMİŞE hasret ve özlem duyar. Eskiden özellikle 60 yaş üzerinde olanlar eski dostlukların, yardımlaşmanın, sevginin ve saygının artık kalmadığını, insanların bencil ve bireyselci olduğunu söylerlerdi.
Daha doğrusu geçmişe hasret ve bir özlem vardı.Kim bilir belkide bu duygular insanı teselli etmeye yeterdi.Böylece insan kendini rahatlatırdı.
Ama bu söylemlerin artık sadece öncü ve orta kuşak tarafından söylenmediğini genç kardeşlerimiz tarafından da dile getirildiğini sık sık görüyoruz.
Zira günümüzde insanın doğal yapısından kaynaklanmayan ama içinde yaşadığı koşulların yarattığı bireyselcilik ve bencillik olgularının yaygınlaştığını, bireyin toplumsal sorunlara karşı duyarsızlaştığını da görmekteyiz.
Bir memleketin gençleri gelecekle ilgili umutsuzluk içindeyse ve kaygılar taşıyorsa vay o memleketin haline...
Bu nedenle diyorum ki,
geleceğimizi şekillendirmek ,toplumu geleceğe hazırlamak ve toplumsal yaşamda, sosyal sorumlulukla ilgili projeleri gerçekleştirebilmek için, gençlerimize aş,iş bulmak zorundayız .
Artık, kim Şırnak'tan ne kazanıyorsa, istihdama yönelik yatırımlarını
Şırnak'a yapılmalı.
Ortak derdi ŞIRNAK olan her birey bunun için çalışmalı emek harcamalı elinden ne geliyorsa yapmalıdır. Ki bu bir toplumsal zorunluluktur.
Gençlerimizin umutlarının yeşereceği ve hayallerini gerçekleştirebileceği bir ŞIRNAK DİLEĞİ İLE...