Habur’un Çilekeş Yolundan Sahnelere Bir Halk Ozanının Doğuşu

Hamit Karadeniz, Kızıltepe’nin mütevazı sokaklarında başlayan, ancak yüreğinin derinliklerinden kopup gelen sesiyle sınırları aşan bir sanatçının öyküsü.

Şoförlükle başladığı bu hayat yolculuğunda, direksiyon başında geçen uzun saatler boyunca aklında sadece ailesinin geleceği ve yüreğinde sazının dokunaklı ezgileri vardı. Habur yollarında kışın ayazında, yazın kavurucu sıcağında direksiyon sallarken, bir yandan 5 evladının rızkını kazanıyor, bir yandan da sazıyla içindeki özlemi, acıyı ve umudu dile getiriyordu. Her zorlu virajda, her uzayan yolda sazının tellerine dokunarak yaşamın ağırlığını hafifletmeye çalışıyordu.

Onun sesi, bir şoförün sıradan hikayesinden çok daha fazlasını anlatıyordu. Habur sınır kapısında bekleyenlerin, Mezopotamya’da yankılanan çığlıkların, yılların yorgunluğunu taşıyan yüreklerin sesi oldu. Sazının telleriyle dertlerini anlatan, umutlarını dile getiren bu adam, zamanla sadece bir şoför değil, bir halk ozanı olarak tanındı. Bugün ise onun sahnesi, yüreğine dokunduğu binlerce insanla dolup taşıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri