Işıklı Ayakkabı

Bugün bayram. Gündüz vakti kaleme sığınacak kadar güneşin karardığını görüyorum ne yazık ki. Güneşin bile eski bir bayram gününün kıvamında ışığını yansıtmadığını hissettim az önce. Babasının elini tutan bir çocuğun alışverişten geldiklerini, babasının elindeki onlarca poşeti görünce anlamıştım. Çocuğun yüz ifadesinde ebeveynleri tarafından şımartılmış bir ifade, elinde ise kapitalist babanın en büyük sömürü aleti olan android bir telefon vardı.

Belli ki çocuğun bayramdan haberi dahi yoktu.Yada bayram heyecanından.

Biraz heyecanı olsaydı poşeti çocuk taşırdı. Hemde poşetleri kollarıyla sararak göğüsünde tutardı.

Çok iyi hatırlıyorum; Çocukluk yıllarımda en büyük isteklerimden biride bir bayram günü ışıklı ayakkabı giymekti. Henüz yeni çıktıkları için burda bulamıyordum. Aradan epey bir zaman geçti ve ışıklı ayakkabının şehrime geldiğini duymuştum. Çocuk halimle hiç vakit kaybetmeden ebeveynlerimin yanına gidip almalarını istemiştim. Aldıkları gibi kollarımla tutup eve kadar koşarak gelmiştim. Akşam ayakkabıyı giyip o şekilde uyumuştum. Sabahın ilk ışığıyla birlikte elime aldığım siyah market poşeti ile henüz yıkılmamış olan şehrimdeki tüm evleri ışıklı ayakkabımla dolaşıp tek tek bayramlarını kutlamıştım.

Bugün bayram. Bayramınız ışıklı ayakkabı kadar renkli geçsin...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri