Bizim Nesli Küçümsemeyin...
Bizler, ilkokulda dört temel işlemi yapabilen, problem çözmeyi başarabilen, dünyanın ve yurdumuzun önemli dağlarını, nehirlerini, ovalarını ve ülkemizin şehirlerini trafik plaka numaraları ile bilen bir nesiliz. Ortaokulda yurttaşlık bilgisi; lisede mantık, sosyoloji, felsefe okuyan kuşaklarız. İşte onun içindir ki, Kim Milyoner Olmak İster programında ve bilgiye dayalı diğer yarışmalarda 15 Bin TL'yi hiç joker kullanmadan %90 kazanabilen, küçüğünü seven ve koruyan, büyüğünü bilen sayan, haksızlığa karşı çıkan vicdanlı, zarar görseler bile adaletin yanında yer alan, hak hukuku savunan, zararlı alışkanlıklardan uzak durabilen bir nesiliz.
Ya şimdiki nesil?
İlkokuldan mezun olur okuma yazmayı bilmez, ortaokula gelir dört işlemi bilmez, liseyi bitirir problem çözmeyi bilmez. Bizler ise ilkokul 4. sınıftan başlamak üzere 3 yazılı, 1 sözlü sınavı olan ve kopya çekerken bile öğrenen bir nesiliz.
Bizler, annesini ve babasını huzurevine terk etmeyen, saygının en güzelini veren bir nesiliz. Bizler kendisine boş bir özgüveni olup da çevresine saygısı olmayan egoist, çıkarcı bir nesil değil; sevgiyi, saygıyı, fedakarlığı, dostluğu, vefa duygusunu, yerine göre başkalarının yaşamı için kendi yaşamından fedakarlık etmeyi bilen bir nesiliz. Arkadaşımızın ailesini, kendi ailemiz kabul eden, namus anlayışını buna göre dizayn eden, sefere giderken ailesini komşusuna emanet eden bir nesiliz.
Ya şimdiki nesil?
Sıkıntılarını, sorunlarını psikologlarla, pedagoglarla şekillendirilen değil; psikolojik sorunlarını aile ve mahalle ortamında içinde bedavaya çözen bir nesiliz. Biz 40- 50 yıllık arkadaşlarını köşe bucak arayan ve onlarla birlikte zaman geçirmek, birlikte şekersiz bir keyif çayı içmek, hasbihal etmek, maziyi hatırlamak için uğraş veren ve bunun için zaman ayıran bir nesiliz...
Biz uzun eşeği, kuka oynamayı, saklambacı, beştaşı, sekseği oynamayı, kovalamaca ve körebe oynamayı, uçurtma yapmayı, futbolu, bakkala kese kağıdı yapmayı, yakan top oynamayı bilen bir nesiliz.
Akşamüstü olunca, ekmeğin üzerine yoğurt sürüp, şeker serpip yiyen ya da ekmeğini otlu peynir ve su ile yiyen bir nesiliz.
Dışarıda yemek yemenin ayıp olduğu ve hatta sofrada ağız oynatmanın bile ayıplandığı, her lokmanın eşit paylaşıldığı, çay bardağında şeker karıştırılırken kaşığın çıkarttığı sesin ayıp olduğu "hoop deve kervanı mı geçiyor?" diye ikaz edilen bir nesiliz.
Ebeveynlerimizin öğretmenimize "eti senin kemiği benim" diye teslim ettiği ve öğretmenimizin de bu emaneti gözünden sakınarak koruduğu, kulağımızı çeken öğretmenimizi evde şikayet edemediğimiz ve böyle bir durumda babamızdan azar işiteceğimizi bilen bir nesiliz. Babamızın sözünün geçtiği ama annelerimize değer verdiği, ailede fikir paylaşımının olduğu bir demokrat nesiliz. Lise Mezunu arkadaşlarımızın bugünkü ÜNİVERSİTE mezunlarının yanında DOKTORA yapmış bir İNSAN kalitesinde olduğu bir NESLİN çocuklarıyız....
Siz bizim nesli küçümsemeyin.
Bence bizim nesle benzemeye çalışın.
KAYBETMEZSİNİZ !..