Sevgili okurlar; Günlerdir sosyal medyada kuzguni siyah saçlı, derin bakışlı Kürt bir kızın gülümseyen fotoğrafları düşüyor önümüze. O kız ki, şeriat ile yönetilen İran da birkaç gün önce 22 yaşındaki Mahsa Aminiydi ve başörtüsünü düzgün takmadığı iddiasıyla polis tarafından gözaltına alınmış ve gözaltında gördüğü işkence sonucu hayatını kaybetmişti. Hiçbir insana saçı göründü diye bedelinin canıyla ödetilmesi ne insani, ne ahlaki, ne de hukukidir. Bir insan olarak da bunu kabul etmek mümkün değildir.
Fakat ne yazık ki sadece kimimiz derin ah çekerek, kimimiz parmağımızı kaydırıp haberi geçerek, kimimiz de iki satır lanet tweeti ile anıyoruz bu insanlık dışı olayı.
Yazıyı yazarken önüme düşen bilgi Edirne Cezaevinde bulunan Selahatin Demirtaş ile Selçuk Mızraklı da Mahsa’ya destek için saçlarını kesmişler. Uzun yıllar sonra ise ilk kez çok geniş çaplı bir katılımla İran’ın tüm kentleri alev alev ve protestolarla inliyor. Meydana gelen protestolarda maalesef ölü sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Kadınlar bütün baskılara rağmen bir araya gelip başörtülerini çıkararak meydanlarda yaktıkları ateşe atıyor. Dünyanın pekçok yerinde yaşayan İranlı yada farklı milletlerden kadınlar, erkekler 22 yaşında bir tutam saçı göründü diye yaşam hakkı elinden alınan bir kadının yasını tutarken, kadınlar da saçlarını keserek İran’daki rejime karşı yapılan protestolara destek veriyor. Şeriat ve molla rejiminin nelere mal olduğunu açıp izlemelerini tavsiye ediyorum molla ve tarikat severlere.
Iran’da Mahsa’nın saçları mollaların boğazına dolanmış durumda. Bir gün temennim İranlı ve tüm Ortadoğulu kadınların, kızların saçlarını ozgürce savurmalarıdır. Ve Mahsa’nın kuzguni saçlarının laneti mollaların sonu olsun.
Öyle görünüyor ki Mahsa’nın saçlarındaki kıvılcımla 43 yıl sonra alevlenen özgürlük ateşinin sönmesi çok zor artık!
Bu ateşin sonunda bu zihniyet yanacak ve yakarsa dünyayı, kadınlar yakacak.