Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin Arap Levhası’nın kuzeye doğru hareket etmesiyle ilgili olduğunu ve bu hareketin Doğu Anadolu’yu Avrasya Levhası arasında sıkıştırdığını söylüyor. Bu durumun, DAF ve Ölüdeniz Fayı’nı etkilediğini ve bu fayların Bingöl Karlıova’dan Hatay’a kadar uzanan bir hat oluşturduğunu anlatıyor.
Görür, Adıyaman, Diyarbakır ve Hakkari gibi illerin, kendilerine en yakın olan bindirme kuşağından değil, DAF’ın kırılmasından dolayı deprem riski taşıdığını vurguluyor. Bu illerin DAF’a çok yakın olduğunu ve bu fayın üzerindeki depremin bindirme kuşağını daha da tehlikeli hale getirdiğini ifade ediyor.
Görür, ayrıca, deprem dirençli kentlerin anayasal bir hak olması gerektiğini ve Türkiye’nin bu konuda yeni teknoloji ve anlayışlarla ilerlemesi gerektiğini savunuyor. Görür, deprem dirençli kentleri, “deprem geldiği zaman o depremi minimum hasarla atlatan kent” olarak tanımlıyor. Görür, Türkiye’nin deprem konusunda Japonya, Meksika ve İtalya gibi ülkelerden örnek alması gerektiğini söylüyor.
Görür'ün açıklamalarından önemli satırbaşları şöyle: "Güney Doğu’da deprem üreten 2 tehlike var. Bunlardan biri Doğu Anadolu Fayı, diğeri ise Bitlis-Zagros bindirme kuşağı… Yani Güneydoğu Anadolu’yu sınırlayan dağlık bölge. Adıyaman’dan başlayıp Hakkari’ye kadar giden Arap Platformu’nu sınırlayan dağlık bölge. Orası da bir tektonik kuşaktır. Arap Levhası’yla Doğu Anadolu’nun ve Anadolu’nun levhasının sınırıdır. Bu şekildeki levha sınırı bölgeleri depremler üretirler. Bu son 6 Şubat depremlerinde Arap Levhası kuzeye doğru savruldu. Kendisi ile Avrasya Levhası arasında Doğu Anadolu’yu sıkıştırdı. Anadolu Levhası’nın da biraz Batı’ya kaymasına neden oldu. Bu hareketleri yapan Doğu Anadolu Fayı ile Ölüdeniz Fayı’dır. Bingöl Karlıova’dan, Kahramanmaraş’tan, Hatay’a kadar giden hattır. Asıl orayı yaratan bu…"
"DAF'A ÇOK YAKIN..."
"Dolayısıyla bu Adıyaman ve Diyarbakır’a, Hakkari’ye özgü bir fay sisteminin veya tehlike hattının çalışması değil. Aksine tehlike oralarda arttı. Adıyaman, Diyarbakır ve Hakkari kendilerini birinci derecede tehdit eden bindirme kuşağına bağlı bir tehlikeye maruz kalmadılar. Doğu Anadolu Fayı’nın kırılması sonucu etkilendiler. Adıyaman DAF’a çok yakın etkilendi. Diyarbakır da etkilendi, evler yıkıldı. O kuşaktaki Bitlis, Batman, Diyarbakır, Hakkari ve Şanlıurfa, Şırnak, Gaziantep… DAF ve bindirme hattı levha sınırıyla ilişkili ve onları karakterize ediyor. Dolayısıyla hep aktif ve bunlar deprem ürettiği zaman bu bölgeyi etkiler. Bu dediğim DAF’a çok yakın yerlerdeki kentler… Dolasıyla onlar cidden tehlikeli. DAF üzerinde olan deprem bindirmeyi daha tehlikeli hale getirdi."
Bu nedenle, Şırnak’ta yaşayan vatandaşların depreme karşı hazırlıklı olması gerekiyor. AFAD’ın hazırladığı deprem risk haritasına göre, Şırnak il merkezi ve ilçeleri 1. ve 2. derece deprem bölgesinde yer alıyor.
Şırnak’ı etkileyebilecek faylar ise şöyle:
Doğu Anadolu Fayı: Bu fay, Karlıova’dan Antakya’ya kadar uzanıyor. Yılda 1 santimetre hareket ediyor. 500 yılda 5 metrelik bir hareket yaparsa, 7 ve üzeri bir deprem üretir. Bu fayın son büyük depremi 1513 yılında olmuştu.
Bitlis-Zagros Bindirme Kuşağı: Bu fay, Adıyaman’dan Hakkari’ye kadar gidiyor. Arap Levhası ile Anadolu Levhası arasındaki sınırı oluşturuyor. Bu fay da 7’ye varan bir deprem üretebilir. Bu fayın özellikleri henüz tam olarak bilinmiyor. Şırnak il merkezi ve ilçelerini etkileyebilecek faylar arasında; Güney Doğu Anadolu Bindirmesi, Doğu Anadolu Fay Zonu, Şemdinli Segmenti, Yüksekova Segmenti, Çubuklu Segmenti, Kulp Segmenti ve birkaç diğer segment bulunuyor.