...Ve bu gariplik içinde adalet ve adil bir düzenin olmasını hayal eden, umutla uğraş veren insanlar...
Bu gün bir yandan açların, sefillerin, yoksulların yaşadığı diğer yanda da ne yiyeceğini, ne giyeceğine ve nerede eğleneceğine, zevki sefa içinde yaşayan şaşırmış olanların bulunduğu bir dünya...
Böyle bir dünyanın adil ve adaletli olacağını beklemek akla ziyan değil de nedir?
Yaşadığımız bu günkü dünyada, gelişmiş emperyalist ve kapitalist ülkelerin, yoksul üçüncü dünya ülkelerin doğal zenginlik kaynaklarını ve bu ülkelerinin halklarını kendilerine köle yaparak, istismar ederek, sigortasız işçi konumuna dönüştürerek kurulan dünya düzeninden adalet beklemek saflık değil de nedir?
Bugün hakkı arayanlarla batılın çarpıştığı bir süreç yaşanmakta ve bu süreçte garip bir hal alan, garipleşen insan...
Üzülerek söyleyeyim ki, bu günkü toplumumuzda da bunun yansımaları çok ağır görülmekte ...
Bir yandan diz boyu yoksulluk içinde yaşan insanlar, bir yanda da bu yoksulluk üzerinde egemenlik kurarak kendi düzenini kurmuş katmanlar.
...Ve tıpkı kapitalist ülkelerin yoksul ülkeleri sömürdüğü gibi... Toplum hayatında da bazı katmanlar toplumu sömürmekte olduğunu unutmamak gerek.
Toplumsal hayatta adaletli ve adil olanlara Allah güç ve kuvvet versin.
Hepinize iyi sabahlar.