Sevgili okurlar, değerli dostlar; bu haftaki yazımı bitirdikten sonra bir arkadaşımın otizmli oğluna yazdığı yazısını gördüm. Defalarca okuduğum yazıdan herkesin ders çıkarması, bu şekilde çocukları olanların sevgi, sabır ve metaneti görmelerini istediğim için sayıları onbinleri bulan otizmli çocuk sahibi aileni bu sorununa dikkat çekmek istedim. Otizimli bir paşa annesi olan sevgili Songül Ulaşa da sevgi be saygılarımla.
İşte sevgi, sabır ve metanetin noktasına virgülüne dokunulmayan yazısı…
“30 Eylül ve 30.Yaşa özel duygularım..
Sennn ahh sennn oğul, can oğul, canımın taaa içi oğull, melek oğull,
Bir yıl daha mı yaş aldın, saçına aklar düştü de farkına bile varmadın oğulll…
Annelik duygusunu ilk kez bana tattıran biricik oğul..
Annen bilemedi anneliği, sen OTİZM ile büyürken…
Anneni de deli ettin, çılgın ettin, mecnun ettin, melek ettin, şeytan ettin, yaktın yıktın kül ettin de, kendini iyi edemedin be oğull…
Bak, bastın 30.Yaşına göz kırpışı kadar çabuk ama yaşarken zorlukları, asırlarca uzun oğull…
Ne umutlar vardı uğruna lanet olası OTİZM yapistı yakamıza, bırakmadı gitti be oğull..
Nice ocağın çöküşüne sebeptir umutların katili, yavruların belasıdır OTİZM illeti..
Tut elimi bırakma anneni, melek oğull, can oğull...
Herseye rağmen bir yol vardır huzura giden ama bu Dünya dan uzak…
İşte orada OTİZM yok, otizmli yok koşulsuz SEVGİ bizlerle olacak melek oğull..
NiLhan Turan, NiLhan Turan