ŞEHİR VE İNSAN; ŞIRNAK VE BİZ

ŞEHİR VE İNSAN; ŞIRNAK VE BİZ

Şehirlerin bir ruhunun olduğu söylenir. Şehirler sadece taş, toprak ve binalardan ibaret değildir; sesleri, duaları ve anıları vardır.

Şehrin sundukları ve alması gereken şeyler vardır. Şehir insana ev sahipliği yapar; insan şehre anlam kazandırır. Şehir insana kültür sunar; insan şehirden medeniyet çıkarır.

Medeniyet kavramı medine’den gelir. Medine şehir demek.

Yesrib şehir olduktan sonra Medine’ye dönüşmedi mi? Hz. Peygamber (sas) orayı Medine kıldı. Medine dünyaya ve tüm zamanlara medeniyet ihraç etti.

İslam Mekke’de doğduysa da Medine’de neşvünema buldu.

İslam Yesrib’i kendine hazırlamak için orayı Medine yaptı. Mekke Ümmü’l-kurâ’dır; Yesrib de Medine oldu. Mekke tüm şehirlerin anasıdır. Ama Medine medeniyet üreten ve medeni olmanın canlı örneği oldu.

Medeniyet, medenilik ve şehir. Medeni olmak, şehirli olmak insanı ‘medeniyet kurmaya’ götüren ilk adımdır.

Medeniyet kurduğunu iddia edenlerin söz sahibi olduğu bir dünyada bunca acı, göz yaşı, zulüm varsa orada medenilikten söz edilebilir mi Allah aşkına?

İnsanın medeni olduğu yerde ‘insana kıymet’ vardır. İnsanın medeni olduğu yerde Eşref-i Mahlukat olan ve Rabbimizin kendisine Halife tayin ettiği beşere öncelik vardır. İnsanı öncelemeyen hiçbir sistem medeni değildir. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü buna göndermede bulunur.

Şehir/li olmak bir zihniyet meselesidir. Konunun yerleşim yerlerinin nüfusuyla bir alakası yoktur. Köy yerinde yaşayıp medeni bir kafaya sahip olmak mümkünken; şehirde oturup şehirli olamayan, medeniliği sindiremeyenler yok mudur?

Şehirlerin insanlarla böyle canlı bir ilişkisi var. Karşılıklı etkileşimi mevcut, şehir ve insanın. Değiştiren, dönüştüren bir vasfı. Olumlu ve olumsuz.

Şehir; insanın bir yönüyle kimliği, bir bakıma adresi. Bir toprak parçası iken şehre dönüşmesi insan sayesinde oluyor, kentlerin.

İnsan âbâd ediyor şehri; şehir emziriyor insanı, yetiştiriyor, eğitiyor. İnsan, şehri âbad ederken; şehir de insanı âbâd ediyor. Âbâd, ebed’in çoğulu. Ebed, sonsuzluk demek. Arapça’dan geçmiş diğer dillere. Bayındır ve mamur duruma getirmek demek; âbâd etmek. Şırnak’ımızda hani ‘mali ava’ deriz ya; ya da ‘Xweda ava bi ki’ diye dua ederiz. Ava, âbâd demek. Şehir ve insanın böyle karşılıklı birbirini inşa etme, bayındır hale getirme ve onarma gibi rolleri var, demek ki.

Şehir ve insan; böyle bir hukukumuz var şehirle, memleketimizle.

‘Şırnak’ ve ‘Biz’. Şırnak, Hz. Nuh’un emaneti, insanlığa. İnsanlığın da bize emaneti.

Şehrimiz, toprağımız ve yuvamız. Ona çok şey borçluyuz. Ona karşı vazifelerimiz var. Zira insanın Rabbi’yle, insanın insanla ve insanın eşyayla ilişkisi vardır temelde. Eşyayla ilişkinin en önemli unsuru şehirle olan ilişkimiz.

‘Şırnak’ ve ‘Biz’. Kültürü, ilmi, irfanı, âlimleri, seydaları, ârifleri, dervişleri, örfü, an’anesi, kardeşlik ve dayanışması, hikayeleri, masalları, sözlü edebiyatı, dengbejleri ve hayata anlam katan her türlü değeriyle, bizi biz yapan şehrimiz. Şırnak’ımız.

Karşılıklı hukukumuzun olduğu yerimiz, yuvamız. Çok şey öğrendiğimiz memleketimiz.

Ona karşı sorumluluklarımız var; maddi, manevi.

Hz. Nuh Nebi’nin emanetine sahip çıkma mesuliyeti.

Bu emaneti yeni nesillere güzel bir biçimde devredebilmenin ağır yükü. Ağır ama şerefli ve onurlu bir yük.

Bu bilinç, bu şuurla hareket edebilirsek, şehirli oluruz.

Vefa borcumuzu yerine getirmeye çalışırsak, medeni oluruz.

Medeni olursak, iyi bir insan oluruz.

İyi insan olduğumuzda zaten iyi bir mümin olmanın önünde bir engel kalmaz.

Şehrimiz, yuvamız, güzel Şırnak’ımıza her anlamda sahip çıkalım. Bu, kendimize karşı saygımız, kardeşimize karşı vefamız, çocuklarımıza karşı vazifemizdir.

Rabbim Şırnak’ımızı, vatanımızı, yurdumuzu her türlü kötülükten muhafaza buyursun. Âmin.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (19)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Şırnak Haberleri