Şırnak Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Heşar Haşimoğlu’ndan çözüm süreci ile ilgili açıklama geldi. PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetme süreciyle ilgili konuşan Haşimoğlu, bu gelişmenin yalnızca terörün sona ermesi anlamına gelmediğini, aynı zamanda bölge için bir barış ve kalkınma fırsatı sunduğunu vurguladı.
Başkan Haşimoğlu, “Türkiye’nin son kırk yılında derin acılar bırakan çatışmalı süreç artık son bulmalı. Özellikle Güneydoğu Anadolu, bu yükü fazlasıyla taşıdı. Artık yeni bir başlangıca ihtiyaç var,” ifadelerini kullandı.
Silahların Gölgesindeki Yıllar: Güneydoğu’nun Acı Mirası
Yıllardır süren çatışma ortamı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hem sosyal hem de ekonomik anlamda büyük yaralar açtı. Boşaltılan köyler, büyüme sürecini travmalarla geçiren şehirler, umutlarını yitiren genç nesiller… Bu karanlık tablo, bölgenin sahip olduğu doğal, kültürel ve ekonomik zenginliklerin adeta göz ardı edilmesine neden oldu.
Eğitimde yaşanan fırsat eşitsizlikleri, altyapı eksiklikleri, tarımın gerilemesi, işsizlik oranlarının artması ve sanayileşmenin durması, çatışmaların doğrudan sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca güvenlik endişeleri, hem yerel girişimcileri yatırım yapmaktan alıkoydu hem de ulusal ve uluslararası yatırımcıları bölgeden uzaklaştırdı.
Barış Ortamı ile Açılacak Yeni Sayfa: Üretim ve Yatırım Zamanı
PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte bölgede barışın kalıcı hale gelmesi, sadece huzur ortamı yaratmakla kalmayacak; aynı zamanda ekonomik kalkınmanın da önünü açacak. Özellikle Silopi gibi sınır ilçeleri, stratejik konumları sayesinde yalnızca Türkiye için değil, tüm Orta Doğu için ticaret merkezi hâline gelebilir.
Habur Sınır Kapısı’nın yanı sıra uzun süredir planlanan Ovaköy, Uludere ve Andiver sınır kapılarının faaliyete geçmesiyle birlikte, bölge ekonomisi yeni bir ivme kazanabilir. Bu kapılar yalnızca ticaretin değil; aynı zamanda lojistik, tarım, enerji ve hizmet sektörlerinin gelişmesine de zemin hazırlayacak.
Genç Nüfus Üretime Kazandırılmalı
Bölgenin genç ve dinamik nüfusu, barış ortamı ile birlikte üretim alanlarına yönlendirilmeli. İstihdamın artması, göçün tersine dönmesi ve kırsal kalkınmanın hızlanması; ancak sürdürülebilir bir barış ortamıyla mümkün olabilir. Eğitim, meslek edindirme ve girişimcilik destekleri ile gençler bölgenin geleceğini inşa eden birer aktöre dönüşebilir.
Tarım, Enerji ve Turizmle Kalkınma Hamlesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi; verimli tarım arazileri, su kaynakları, yer altı zenginlikleri ve kültürel mirasıyla büyük bir potansiyele sahip. GAP gibi kalkınma projelerinin tamamlanması, modern tarım uygulamalarına geçilmesi ve yenilenebilir enerji yatırımları; bölgenin ekonomik kalkınmasında büyük rol oynayacaktır.
Ayrıca bölgenin sahip olduğu doğal güzellikler, yaylalar, tarihi yapılar ve inanç turizmine uygun alanlar; turizm sektöründe yeni bir kapı aralayabilir. Şırnak ve çevresinin yıllardır terörle anılan imajı, bu alanlardaki yatırımlar ve tanıtım faaliyetleriyle değiştirilebilir.
Sosyal Uyum Olmadan Kalkınma Mümkün Değil
Ekonomik yatırımların sürdürülebilir olması için yalnızca sermaye yeterli değildir. Sosyal uyum politikaları, eğitim seferberlikleri, kültürel etkinlikler ve yerel halkın sürece aktif katılımı da büyük önem taşıyor. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve devletin ortak çalışmalarıyla halkın bu yeni döneme entegrasyonu sağlanmalıdır.
Umutların Tükenmemesi İçin Ortak Sorumluluk
PKK’nın silah bırakması, yalnızca bir örgütün silah bırakması değil; çatışmalarla geçen yılların kapanışı ve yeni bir Türkiye’nin inşası anlamına geliyor. Bu sürecin başarılı olabilmesi için toplumun tüm kesimlerine büyük görev düşüyor. Devlet kurumları, yerel yönetimler, iş dünyası, sivil toplum ve halk; birlikte hareket ederek bu tarihi fırsatı değerlendirmeli.
Başkan Haşimoğlu’nun da belirttiği gibi, bu süreçte atılacak her olumlu adım, yeni bir başlangıcın anahtarı olabilir. “Acıların yerini umut, yıkımın yerini inşa almalı,” diyen Haşimoğlu, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Yeter ki bu kez umutlar boşa çıkmasın. Şırnak ve tüm bölge için artık yeni bir hikâye yazmanın zamanıdır.”