DEM Parti'nin Şırnak Milletvekilleri, Cizre ilçesinde yaşanan sel olaylarının alt ve üst yapı hizmetlerinin uzun süredir ihmal edildiğini iddia ederek konu ile ilgili kapsamlı bir araştırma yapılmasını istedi. Ayrıca Milletvekilleri Cizre'nin afet bölgesi olarak ilan edilmesini de talep etti.
DEM Parti Şırnak Milletvekillerinin Ortak İmzasıyla Yayımladığı Araştırma Önergesinde Şu İfadelere Yer Verildi;
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Şırnak’ın Cizre ilçesinde, alt ve üst yapı hizmetlerinin uzun süredir ihmal edilmesi, ekolojik
kent politikaları yerine rant odaklı kent ve inşaat politikalarının yürütülmesi ciddi sorunlara
yol açmıştır. Bu sorunların başında neredeyse her sağanak yağışta kentin sele teslim olması
gelmektedir. Cizre’de 22 Mart ve 4 Mayıs 2024 tarihlerinde yaşanan yağışlar bir kez daha sele
dönüşmüş, birçok ev ve işyeri sular altında kalmış ve ciddi maddi zararlar meydana gelmiştir.
Bu nedenle yaşanan sel felaketlerinin tüm boyutlarıyla araştırılması, sorumluların ortaya
çıkarılması ve gereken önlemlerin acilen alınarak bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi adına
Anayasa’nın 98’inci, İç Tüzüğün 104’üncü ve 105 ‘inci maddeleri gereğince Meclis
Araştırması açılmasını arz ederiz.
GEREKÇE
Rantçı yaklaşımlar ile izlenen sermaye yanlısı çevre/kent politikaları, meteorolojik doğa
olaylarını afet veya felakete dönüştürmektedir. Geçtiğimiz yıl Batman, Şanlıurfa,
Adıyaman’da yaşananlar, yine Karadeniz’de meydana gelen yağışlar, izlenen bu politikaların
birer sonucu olarak felakete dönüşmüştür.
22 Mart 2024 tarihinde Şırnak’ın Cizre, Uludere ve Beytüşşebap ilçelerinde benzer bir durum
ile karşılaşılmıştır. Sağanak yağışla yüzlerce ev ve iş yeri sular altında kalmış, ciddi
boyutlarda maddi zarar meydana gelmiştir. 22 Mart 2024 tarihinde yaşanan selin izlerini
silemeyen Cizre, 4 Mayıs 2024 tarihinde bir kez daha sular altında kalmış, araçlar zarar
görmüş, yollar çökmüştür.
Cizre’de neredeyse her yıl tekrarlanan sel felaketi; toplum sağlığına, toplum psikolojisine ve
çevreye telafisi güç veya imkânsız zararlar vermektedir. Bu durum karşısında sermayenin
birikim mekânı haline getirilmiş sömürüye dayalı kentlerde, ekolojik kent politikaları
çerçevesinde kalıcı çözümler üretmek yerine her defasında sağanak veya etkili yağışlar
yaşanan felaketin sebebi olarak gösterilmiştir. Elbette ki ortaya çıkan selde yağış fazlalığının
rolü yadsınmamaktadır. Ancak süreğen hale gelen sel sorunun ortadan kaldırılması için
yıllardır kayyım yönetimindeki kentte gerekli altyapı çalışmalarının yapılmaması ve izlenen
yanlış çevre politikaları felaketin asıl sebebini oluşturmaktadır.
Cizre’nin alt ve üst yapı sorunlarını çözmek, Cudi, Gabar dağlarında olduğu gibi dağların
zirvelerinde karakol, kalekol ve askeri üsler inşa etmekten daha zor değildir. Güvenlik
gerekçesi ile bu alanlara devasa kaynak aktarımı yapılırken halkın can ve mal güvenliğini
tehlikeye düşüren sorunlar için kaynak aktarmak, çözüm üretmek bir tarafa sorunlar daha da
derinleştirilmektedir. İktidarın Şırnak’ta izlediği çevre politikası, Şırnak ve ilçelerinde var
olan ekosistemi geri dönüşsüz bir biçimde yıkıma uğratmak, doğal dengeyi bozmak ve
güvenlikçi anlayışı çevre politikası haline getirmek dışında bir işlev taşımamaktadır. Petrol
arama sahaları, kömür madenleri, güvenlik barajları, girişe yasak bölgeler, 4 yıldır aralıksız
devam eden ağaç kıyımı, hizmet yerine rant odaklı yerel yönetim anlayışı bu politikanın ana
gövdesini oluşturmakta ve doğa olaylarının felakete dönüşmesine yol açmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; tüm canlıların yaşam hakkının gözetildiği, kentin ve doğal çevrenin
değişim değerini değil kullanım değerini esas alan ekolojik kent odaklı politikaların
geliştirilmesi TBMM’nin önünde duran en öncelikli görevlerden biridir. Bu bağlamda
öncelikle üst üste yaşanan sel felaketleri nedeniyle Cizre ilçesinin afet bölgesi ilan edilerek
yaşanan sel felaketlerinin tüm boyutlarıyla araştırılması, sorumluluğu bulunan yetkililerin
açığa çıkarılması ve olası felaketlerin önüne geçilmesi için gerekli çalışmaları yapmak üzere
bir komisyon kurulması elzemdir." denildi.