Şırnak'ta ne oldu da herkes bugünkü yaşamından şikayetçi ve feryat ediyor. Hep geçmişi hatırlatıyor, anlatıyor ve geçmişe bir özlem var. Kim bilir belki de haklılar…
Neden?
Çünkü yaşamlarından kaygılı, korku içinde bir yere bağlı olmama duygusu var. Bu günü bu duygular içinde anlatıyor Şırnak halkı...
Gelecekle ilgili çok umutsuz ve kaygılıdırlar. Sanki toplumsal bir deprem ya da ruhsal travma geçirmiş bir ruh halini almış Şırnak halkı.
Peki neden böyle?
Neden bu ruh halini almış toplum?
Bunun nedenlerine kısaca bakacak olursak:
1.Aile bireyleri arasındaki ilişkiler bozulmuş, baba ve anne sevgisine bağlı olarak çocuklarda saygı ve sevgi duygusu azalmış, çocuklar aileyi dinlemez hale gelmiş.
2.Komşuluk ilişkilerinde yardımlaşma ve dayanışma oldukça azalmış.
3.Dini değerlere bağlılık ve İslami yaşayış biçimi azalmış, anlamı itibariyle göstermelik bir duruma dönüşmüş.
4.Gelenek ve göreneklere bağlılık yok denecek kadar azalmış.
5.Hak ve hukuka bağlılık ve riayet yok olmuş.
6.Eğitime olan ilgi azaldı önemsenmiyor. Aile eğitimi ve terbiyesi göstermelik bir duruma gelmiş.
7.Toplumda merhamet, acıma, kanaat duygusu körelmiş.
8.Ahlak ölçülerine verilen değer ve önem azalmış.
9.Hepsinden öte Allah rızasına eyvallah diyenlerin sayısı parmakla sayılacak kadar azalmış.
1o.Toplumda helal ve haramı ayırt edenler yok denecek kadar azalmış, haram toplumun bir yaşam parçası haline gelmiş.
Daha da sayayım mı?
Peki böyle bir durumda ne ortaya çıkar?
Toplumsal disiplinsizlik, ahlaksızlık, yalan, iftira, nemelazımcılık, hak, hukuka tecavüz, zülüm, zalimlik, merhametsizlik ve hepsinden öte adaletsizlik toplumun iliklerine kadar işlemiş....
Bu duruma bağlı olarak toplum da uyuşturucu bağımlılığı, fuhuş, kargaşa, keşmekeşlik... Toplumsal çöküş ortaya çıkar.
Şeytani güçlerin de tamda istediği bu olsa gerek.
Kırk yıl öncesinde Şırnak'ın yaşamayıp da bugün yaşadığı bu mu acaba?
Allah bizi şeytani güçlerin şerrinden korusun. Amin!
Yeni Bir Güne,
Yeni Umutlara,
Umut Dolu Yarınlara,
Ne dersiniz olabilir mi?