Şırnak’a Medeniyet Geliyor

!

Ne savunduğumuz dini biliyoruz ne de karşı çıktığımızı, 
Ne haklarımızı biliyoruz ne de duracağımız yeri,
Ne işçi, işçi sınıfının ne olduğunu biliyor ne de burjuva,
Sürekli demokrasi, özgürlük, adalet, hak, eşitlik, barış kelimelerini kullanıyoruz ancak anlamlarını bilmiyoruz, 
Meslektaşımızın, arkadaşlarımızın, komşularımızın, muhalifi olduğumuz siyasi partilerin adaletsizliğinden bahsediyoruz adalet kapımızdan geçmemiş,
Afganistan’a demokratik değil diyoruz, kendi demokrasimizden bahsetmiyoruz,
Kısaca eleştirmeyi seviyor ancak bizde böyle miyiz acaba demeyi düşünmek istemiyoruz.
Biz bu sorunları aşmadan, öz eleştirimizi yapmadan, empati kurup karşı tarafı hesaba katmadan hareket ettiğimiz sürece bir arpa boyu yol alamayız.
Fransa’da savaş zamanında komutanlardan biri Napolyon’un başarısızlığından bahseder ve onu eleştirir ve parmağını harita üzerinde gezdirerek:
“Önce bu küçük bölgeleri alıp daha sonra büyük şehirlere geçerek düşmanı ele geçirmeliydiniz, ancak o zaman başarabilirdiniz” der.
Bunun üzerine Napolyon:
“Evet, Onlar parmakla alınabilseydi dediğiniz gibi yapardım.” Demiş.
Eleştir eleştir nereye kadar….
Evet kıymetli dostlar gördüğünüz üzere söylenenler ile uygulamalar her zaman birbirini tutmamaktadır. Nitekim çözüm akıl vermekte değil empati kurmaktadır. Evet bu kişi bunu yaptı ancak ne durumdaydı. Ne koşulda ve hangi zorluktaydı diye bakmak lazım. Bakın size bir örnek daha vereyim:
Kabil havaalanında uçağa dışarıdan tutunarak kaçmayı hayal eden bir insan var ve bu insanın yaşama ihtimali trilyonda bir (yaklaşık 1000 km hız ve sıcaklık -55, -60 °C).
İnanın bana o insanda her şeyin farkında ancak demek ki kaçtığı şey bunları göze almaya değdi.
Şeriattan mı kaçıyor, ölümden mi, 
Eğitimli olduğu için mi yoksa eğitimsizliğinden mi kaçıyor, Bunları bilmem ama tek bildiğim bir gerçek var o da Allah kimseyi böyle bir tercih yapmak zorunda bırakmasın.
Aslında tüm bu sözleri Şırnak üzerine bilip bilmeden olumsuz eleştiri yapan bazı insanların zihniyetini anlatmak adına ifade ettim.
“İnsanın içinde ne eksikse diline o vurur. Sürekli adaletten bahsedenin, adaletsiz; vicdandan dem vuranın vicdansız olması gibi.
Dilinden ahlak düşmeyen ahlaksızlar, hak hukuk diyen hırsızlar, sevgi saygıdan bahseden zalimler o kadar çok ki.
Birkaç gün önce bir yazı okudum, hepinizin bildiği bu yazıda, Şırnak’a yeni atanan bir öğretmen Şırnak’a medeniyet getireceğini söylüyor. 
Bizde heyecanla bekliyoruz. 
Sonuç olarak nasıl ki demokrasiyi, demokratik yaşamın ne olduğunu bilmeyen asker getirecekse medeniyeti de kendini bilmeyen bir öğretmen getirirmiş.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri