Şırnaklı Gençler Soruyor!

Ceyhan ERENER-GÜNDEM

 

1943 senesinde Amerikalı psikolog Abraham Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi adıyla bir teori geliştiriyor. Maslow burada insanların ihtiyaçlarını sırası ile bir piramit üzerine aşağıdan yukarıya doğru yazar. Bu teoriye göre insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla kendi içlerinde bir astlık-üstlük oluşturan ve ihtiyaçlarını tatmin etme arayışına girdiklerini ve kişinin gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç sınıflandırmasının niteliği tarafından belirlendiğini ifade etmektedir.

Burada önemli olan nokta birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez.

Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir.

  1. Fizyolojik gereksinimler (nefes alma, besin, yemek, su, cinsellik, uyku, sağlıklı metabolizma, boşaltım)
  2. Güvenlik gereksinimi (beden, iş, kaynak, ahlak, aile, sağlık ve mülkiyet güvenliği)
  3. Ait olma, sevgi, sevecenlik gereksinimi (arkadaşlık, aile, cinsel mahremiyet)
  4. Saygınlık gereksinimi (özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygı duymak, başkaları tarafından saygı duyulmak)
  5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi (erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü, önyargısız ve hakikatleri kabul eder olmak)

Belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur. Ya da sağlık sorunu olan bir birey için arkadaşlık ilişkileri arka planda kalmaktadır. Nitekim kişinin çözmek durumunda olduğu bir problemi vardır. Dolayısıyla bir üst ihtiyaca geçemez.

Belirli bir gereksinim kategorisindeki ihtiyaçların karşılanması durumunda kişi, bir üst kategorideki gereksinimleri karşılamaya yönelecektir. Bu durum kişilik gelişme düzeyini de bir üst düzeye taşır.

Şimdi size neden konuşmama Moslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi ile başladığımı anlatacağım:

17 Mayıs tarihinde Şırnak valisi Gençlik ve Spor Bayramı münasebeti ile gençler ile bir araya geldiler. Vali Bey ilk olarak 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının tarihine değindi. Bu süreç içerisinde gençlerin önemini anlattı. Buradan Şırnak ilinin tarihi zenginliklerini ve önemli tarihi bölgelerini tanıttı. Daha sonra şehir üzerinde hazırlanan projelere değindi. Tarım, hayvancılık, turizm, kültür gibi çalışmaları geçmişten günümüze değerlendirdi. Özellikle bu konuşmaları yaparken Vali Bey’in sıklıkla gençlere atıfta bulunduğu dikkat çekiciydi. Fatih Sultan Mehmet’ten başlayıp Mustafa Kemal Atatürk ile sonlandırılan konuşmalarında sürekli olarak gençlerin cevherleri üzerinde durdu.

Burada “gençler her şeyin en güzelini hak ediyor” sözü oldukça mutluluk vericiydi.

Beni şaşırtan durum ise şu oldu, daha önce Moslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bahsettiğim gibi, gençler; besin istemediler, iş istemediler, sağlık istemediler, gençler ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst katmanında yer alan: kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarını istediler.

Gençlerimiz neler sorup neler mi talep ettiler!

Üniversitemiz son derece gelişmiş ve fiziki koşullar bakımından bölgenin en güzel kampüsü, üniversitemize Tıp Fakültesi ve Hukuk Fakültesi açmayı düşünüyor musunuz?

Bizler voleybol takım oyuncularıyız, pandemi sürecinden sonra A Milli Takım oyuncularıyla buluşmak ve onlarla antrenman yapmak istiyoruz bu mümkün müdür?

Çeşitli sporlar yapan gençleriz, bu sporlar ile ilgili projeleriniz nelerdir?

Yürüyüş topluluğu olarak geziler düzenliyoruz, zirvelerimize, zirve kutularının konulmasını talep ediyoruz.

Tenis, voleybol, basketbol, hentbol, halter vs. daha birçok alan sporcusu Vali Bey’e birçok soru sordu.

Yurtiçi ve yurtdışı araştırma yapılabilecek gezi projeleriniz bulunmakta mıdır?

Vs. vs.

Anlaşılan o ki, Şırnaklı gençlerimiz soruyor, istiyor, kendilerini geliştiriyorlar.

Helal olsun sizlere gençler, sizler böyle oldukça bizlere ilham kaynağı oluyorsunuz ve olmaya devam edeceksiniz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.