DEM Parti Şırnak Milletvekili Zeki İrmez, Botan bölgesinde son üç yılda ağaçların yüzde 8'inin kesildiğini belirterek, bölgedeki ekolojik talana dikkat çekti. İrmez, doğa tahribatına karşı toplumsal tepkilerin örgütlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ağaç Kesimi: 3 Yıldır Aralıksız Devam Ediyor
Şırnak'a bağlı Besta bölgesinde Cudi, Gabar ve Çelênimêja dağlarında korucular tarafından başlatılan ağaç kesimi, 3 yıldır aralıksız sürüyor. Gabar Dağı'nda petrol aramaları, Cûdi Dağı'nda ise maden aramaları ve sahaları yüzünden birçok alan tahrip edildi. DEM Parti Çevre Komisyonu üyesi ve Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, bölgedeki ağaç kesimi ve doğa talanını değerlendirdi.
Politik Doğa Tahribatı: 90'lı Yıllardan Bugüne
İrmez, doğanın tahrip edilmesinin politik olduğunu belirterek, bu yağmanın 90'lı yıllarda köyler boşaltılırken başladığını ifade etti. Ağaç kesimi ve doğa talanı hiçbir dönemde durmadı, 2018'den bu yana sadece ormanların yakılması değil, kanun ve mevzuata aykırı bir şekilde ağaçların kesilmesi de söz konusu.
Hükümetin Rolü ve Ağaç Kesiminin Boyutu
İrmez, mevcut hükümetin Doğu illerinin doğasını ticarileştirdiğini belirterek, "Üç yıl içinde Botan bölgesindeki ağaçların yüzde 8'i kesildi. Özellikle yaz mevsiminde ağaçlar kesilirken, kışın da durmuyor. Kesim hukuka aykırı bir şekilde devam etmektedir. Besta, Gabar ve Cudi'de binlerce korucu ile ağaçlar halen kesiliyor" dedi.
Ekolojik Kırıma Karşı Mücadele
İrmez, petrol araması adı altında doğanın yağmalanmasının söz konusu olduğunu belirterek, "Petrol aramak için buraya gelen firmalar, tüm imkanlarını kullanıyor. Yolları açıyorlar ve bu yolların açılmasıyla birlikte büyük bir doğa talanı başlıyor. Coğrafyamızda uygulanan yasa, 'sömürge yasası' olduğu için bölge halkının taleplerine kimse kulak vermiyor. Parti olarak bu soygunun karşısında duracağız ve sonuna kadar halkımızın yanında olacağız. Ekolojik kırıma karşı eylemlerimizi sürdüreceğiz."
Besta'da Maden ve Petrol Araması: Ekolojik Soygun Riski
Besta bölgesindeki madencilik ve petrol aramasına dikkat çeken İrmez, "Bir çok alan maden arama amaçlı rezerve edilmiştir. Birçok şirket Besta'nın birçok yerini devralmış ve maden arama çalışmaları yapmaktadır. İleride çok daha büyük bir ekolojik soygun yaşanma riski bulunmaktadır. Dolayısıyla Besta'nın rezerve edilmesi büyük bir risktir. Bu bölgede çok sayıda köy var ve bu ormanlar yok edilmezse milyonlarca küçükbaş ve büyükbaş hayvan rahatlıkla yetiştirilebilir. Besta bölgesinin madenciliğe açılması bölge doğası üzerinde büyük bir tehdit oluşturacaktır” şeklinde konuştu.
Ortak Ses Vurgusu ve Çağrı
Bölgedeki doğa tahribatına karşı toplumsal tepkilerin örgütlenmesi gerektiğini kaydeden İrmez, sözlerini şöyle sürdürdü: "Petrol arayarak değil, madencilik yaparak da tüm dağlarımızı, vadilerimizi delik deşik ettiler. Doğa talanı adı altında halkımızın köyleri kamulaştırılıyor. Eğer bu doğa talanına karşı güçlü bir ses çıkarmazsak, buradaki doğayı tümüyle yok edecekler. Halka bu talana karşı ayağa kalkma çağrımız var. Batıda doğa severlerin geliştirdikleri tepkiyi Botan'da da geliştirmesi gerekir. Botan'daki doğa talanına karşı da ortak ses çıkartmamız gerekir."