ŞANLIURFA (AA) - MEHMET FATİH ASLAN - Türkiye'nin Kovid-19 ile mücadele sürecinde 18 yaş ve üstünde en az iki doz aşılanma oranında son sırada yer alan Şanlıurfa'da, hastalığa yakalanan Hüseyin Songur, sosyal medyada yapılan olumsuz paylaşımlara inanıp aşı olmamanın pişmanlığını yaşıyor.
Kentte, "hastalık kapmayacakları" ya da "hastalığı kolay atlatacakları" düşüncesiyle ya da karşıt görüşlülerin etkisiyle Kovid-19 aşısı yaptırmayan, ihmal eden ve bunun sonucunda hastalığa yakalananların büyük bölümü hastanelere başvuruyor. Kimisi yoğun bakımda kimisi serviste tedavi gören bu vatandaşlar, hastalığın acı tecrübesini yaşıyor.
Sosyal medyadaki olumsuz paylaşımlara inanarak aşı yaptırmayan, daha sonra da hastalığa yakalanan 49 yaşındaki Hüseyin Songur, pişmanlığını AA muhabirine anlattı.
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pandemi Servisi'nde tedavi gören Songur, 10 günden bu yana Kovid-19 nedeniyle acı çektiğini söyledi.
Hastalığı önce grip sandığını belirten Songur, "Gün geçtikçe acılarım, ateşim artıyordu. Kovid-19'dan korktuğum için önce hastaneye gelemedim. Bir sağlık kabinine giderek serum yaptırdım, ağrı kesiciler kullandım. Ancak hastalığım bir türlü geçmedi. En son titremeler de başlayınca hastaneye başvurdum." dedi.
Çektirdiği tomografinin sonucunda akciğerinde Kovid-19'un neden olduğu tahribatın tespit edildiğini anlatan Songur, sonrasında hastanede tedavi görmeye başladığını dile getirdi.
Songur, hastanede 4. gününü geçirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Aşı yaptırmadığım için pişmanım, keşke önce yapmış olsaydım, bu hale düşecek adam değildim. Astım hastasıyım, koronavirüs yüzünden daha da çöktüm. Aşı yaptırmış olsaydım böyle olmazdı. O zaman 'Aşı nesli tüketiyor, bilmem aşı şöyle yapıyor, falan filan...' Sosyal medyadan görüyordum. Keşke o paylaşımlara aldırmamış olsaydım. Şimdi otururken bile vücudumun tümü titriyor, ayağa kalkacak gücüm yok. Eskiden yürüyerek yola çıksam durmadan 10 kilometre yol yürürdüm ama şimdi eski gücüme kavuşur muyum bilemiyorum. Aşı olsaydım bu kadar kötü olmazdım. Şimdi herkese aşı olması için tavsiyede bulunuyorum, aşı olmayan kimse kalmasın. Kim ne derse desin, sosyal medyada ne yazarsa yazsın, hiç kimse inanmasın yazılanlara, söylenenlere. Onlar, aşı olmasınlar diye milleti yoldan çıkarıyor. Bizzat bu hastalığı yaşadım. Mutlaka herkes vakit kaybetmeden aşı olsun."
Songur, hastanede tedaviye başladıktan sonra ailesini arayarak onları aşı yaptırmaya çağırdığını sözlerine ekledi.
- "Vatandaşlarımız aşı olarak Kovid-19 ile aralarına bir bariyer daha koyabilir"
Hastanenin Başhekim Yardımcısı Halit Binici de 2 yıldan bu yana tüm dünyayı etkileyen Kovid-19'a karşı ellerindeki en önemli kozun aşı olduğunu söyledi.
Sosyal medya ve diğer mecralarda aşıyla ilgili yapılan olumsuz paylaşım ve açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini belirten Binici, şöyle konuştu:
"Elimizdeki veriler aşı olmayıp hastalığa yakalananların semptomları daha ağır geçirdiğini, yoğun bakıma yatışlarının daha fazla olduğunu ve entübe sayılarının daha yüksek olduğunu doğrulamaktadır. Özellikle bölge popülasyonunun çoğunluğunu gebe ve çocuklar oluşturmaktadır. Aşı olmayıp hastalığa yakalanan gebelerde son dönemde hastaneye yatış ve vefat sayısında artış eğilimi görülmektedir. Hem anne hem bebek ölümlerinin önüne geçebilmek adına hem gebelik döneminde hem de doğum sonrası emzirme döneminde aşılamayı mutlaka yapmalarını öneriyoruz. Ayrıca 12 yaş ve üzeri çocukları da güvenli bir şekilde aşı yaptırabiliriz. Çocuklarımızın hem okullarını hem de sosyal hayatlarını sağlıklı sürdürebilmeleri için aşı olmalarını istiyoruz. Son olarak tüm vatandaşlarımızın aşı olarak Kovid-19 ile aralarına bir bariyer daha koyabileceklerini hatırlatmak istiyorum."
AA