Doç. Dr. Berrin Kalsın, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve bazı Batılı ülkelerde TikTok kısıtlamalarının ardında yatan veri güvenliğiyle ve olası algı operasyonlarıyla ilgili kaygıları, AA Analiz için kaleme aldı.
Son aylarda Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada ve bazı Avrupa ülkeleri, TikTok'a kısıtlamalar getirme çabalarını artırdı. Özellikle ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi, verileri güvende tutmak amacıyla ABD Başkanı Joe Biden'a uygulamayı yasaklama yetkisi verecek bir yasa çıkardı. 20'den fazla ABD eyaleti, devlet çalışanlarının devlet tarafından verilen cihazlarda TikTok kullanmasını yasakladı. Bazı ABD üniversiteleri, TikTok'un Wi-Fi ağlarından kullanımını yasakladı. Hindistan, TikTok'u 2020'de gizlilik ve güvenlik endişeleri nedeniyle yasaklamıştı. Tayvan ise TikTok da dahil olmak üzere hükümet cihazlarında Çin yapımı yazılımların kullanımına bir çeşit kamu sektörü yasağı getirmişti. Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB) Konseyi ve Parlamentosu geçen ay personelin iş cihazlarında TikTok bulundurmasını yasaklayacaklarını duyururken Kanada uygulamayı devlet tarafından verilen mobil cihazlarda geçen ay yasakladı. Bazı Alman Bakanlıkları TikTok'un resmi telefonlarda kullanılmasını yasaklarken Fransa Ulusal Bilişim ve Özgürlükler Komisyonu (CNIL), ocak ayında veri koruma ihlalleri nedeniyle TikTok'a 5 milyon avro para cezası verdi. Fransız Senatosu bu ay uygulamaya ilişkin bir soruşturma başlattı. Estonya'da Savunma Bakanlığı yetkililerinin TikTok'u işlerinde veya kişisel cihazlarında bulundurması yasak. İngiltere'nin kamusal yayıncısı BBC ise personeline TikTok'u ihtiyaç duymadıkları sürece kullanmamalarını ve cihazlarından silmelerini söyledi. TikTok'un Çin'de kullanılmaması ve uygulamanın sahibi ByteDance'ın Çinli müşterilerine TikTok yerine uygulamanın Douyin adlı benzer bir sürümünü sunması ise cabası.
Yasakların altında yatan nedenler
Bu yasaklamaların altında yatan nedenlerden biri özellikle TikTok'un bağlı bulunduğu Çinli şirket ByteDance'ın Çin hükümeti ile veri paylaşımından kaynaklanıyor. Çin yasalarına göre Çinli şirketlerin hükümetle bilgi paylaşması gerektiği için TikTok'un ABD müşteri verilerini riske atabileceğine dair endişeler bulunuyor. TikTok, Oracle ile yaptığı anlaşmanın bir parçası olarak, algoritmasının üçüncü taraflarca incelenmesine izin vereceğini vaat ediyor. Her ne kadar TikTok, bağımsız çalıştığını ve ABD verilerini Oracle ile bir ittifak yoluyla koruduğunu söylese de şirketle ilgili diğer endişeler arasında, TikTok'un çocukların mahremiyetini ihlal etmesi ve çocukların ve gençlerin zararlı içeriklere maruz kalmaları yer alıyor. Çoğu sosyal medya uygulaması, kullanıcının arkadaş ağından içerik önerirken; TikTok, ağ, arama ve hatta oturum açma gerektirmeyen bir algoritmaya sahip. Videoları arşivlerinden alarak izleyicinin neyi sevdiğini öğrenerek bağımlılık yapma yoluna gidiyor ve bu durum özellikle çocukların ve gençlerin olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) dahil birçok farklı kurumun açıklamalarına göre Çin hükümeti uygulamanın öneri algoritmasını kontrol ediyor ve içeriği potansiyel olarak manipüle ederek kullanıcıları etkilemek üzere hareket ediyor. Amerika'da TikTok kullanıcıları uygulamayı günde ortalama 46 dakika kullanıyor, bu süre YouTube, Instagram ve Facebook'ta geçirilen süreden daha uzun. Dolayısıyla olumsuz içeriğe diğer sosyal medya platformlarından çok daha fazla maruz kalındığı biliniyor.
Veri güvenliği endişeleri
Çoğu sosyal medya platformu gibi TikTok da kullanıcıların telefonları, kullanım alışkanlıkları ve konumları hakkında bilgi toplayıp üçüncü taraf izleme hizmetlerini kullanıyor. Çin yasalarına göre hükümet, yurt dışında tutulan veriler de dahil olmak üzere Çinli firmalardan her türlü veriyi talep edebilir. Ancak TikTok, yabancı kullanıcıların verilerini Çin'in dışında tutarak bu tür korkuları yatıştırmaya çalışsa da bu hamle tek başına pek bir şey ifade etmiyor. Geçtiğimiz ay BuzzFeed tarafından hazırlanan bir rapor, Çin merkezli TikTok personelinin Amerikalı kullanıcıların verilerine tekrar tekrar eriştiğini ortaya çıkardı. TikTok'un güvenlik departmanında görevli bir üyesinin "Çin'de her şey görülüyor." cümlesi bu durumu daha da açığa çıkarıyor.
Algı operasyonu endişeleri
Özellikle ABD tarafından TikTok üzerine kısıtlamalar getirmesinin diğer bir nedeni ise platformun kullanıcılar tarafından haber alma amacıyla kullanılması. Washington, TikTok'un Çin tarafından çeşitli operasyonlarla propaganda aracı olarak kullanılabileceğinden endişe ediyor ve platformun satışı için baskı uyguluyor. Yani asıl sorun TikTok'un kullanıcılar hakkında ne öğrendiği değil, kullanıcıların ondan ne öğrendiğiyle ilgili. Bu durum işin aynı zamanda siyasi bir tarafı olduğunu da gösteriyor. ByteDance tarafı ise konunun sadece ulusal güvenlik olmadığının farkında ve mülkiyet değişikliğinin sorunu çözmeyeceğini iddia ediyor.
Uygulama, kendisini "gününüzü güzelleştirecek" içeriğe sahip bir eğlence platformu olarak sunuyor. Ancak platform büyüdükçe çıktısının genişliği de artmış durumda. Oxford Üniversitesi Reuters Enstitüsü'ne göre, TikTok kullanıcılarının yaklaşık üçte biri platformu bir haber kaynağı olarak kullanıyor. Ana akım medyanın zayıf olduğu ülkelerde bu pay daha da yüksek. Endonezya, Malezya, Filipinler ve Tayland'da kullanıcıların yaklaşık yarısı haber almak için uygulamayı tercih ediyor. TikTok'un bir haber platformu olarak artan rolü özellikle ABD'de endişe uyandırıyor. Zira ABD senatörü Ted Cruz'un TikTok'u "Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Amerikalıların gördüklerini, duyduklarını ve nihayetinde düşündüklerini etkilemek için kullanabileceği bir Truva atı" olarak nitelendirmesi bu endişenin apaçık bir kanıtı. TikTok kullanıcılarının ÇKP'nin yararına olan dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıp kalmadıkları büyük bir soru işareti ancak Amerikalı gençlerin favori eğlence kaynağı ve haber alma kaynaklarının nihayetinde Çin'den yönetildiği düşüncesi yasaklara gidilen yolda etkin faktörler arasında.
[Doç. Dr. Berrin Kalsın, İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Opinion Dijital Medya Ajansı Direktörüdür.]
* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.