Gaziantep’te yaşayan Mehmet Karataş, kimlik nedeniyle zor bir hayat sürüyor. Kimliği olmadığı için ne tedavi olabiliyor ne de resmi bir işlem yaptırabiliyor. Askerlik yapmayan, rahatsızlandığı zaman hastaneye gidemeyen Karataş, çocuklarının adına yazılan ilaçların yardımıyla tedavi oluyor.
Yıllar önce babasıyla annesinin bilinmeyen sebeplerden dolayı ayrıldığını ve bu nedenle kimlik çıkaramadığını belirten 56 yaşındaki Mehmet Karataş, bu sorunu çözmek için hangi kapıya gittiyse boş döndü. En son DNA testi yaptırması istenen Karataş, testin ardından da kimliğine kavuşamadı.
Halit Akçatepe, Münir Özkul gibi usta isimlerin rol aldığı "Yaşar ne yaşar ne yaşamaz" filmi Gaziantep'te gerçek oldu. 56 yıldır hayatını kimliksiz sürdüren Karataş, kimliği için yıllarca mücadele vermesine rağmen sonuç alamadığını ifade etti.
RESMİ NİKAHI YOK, 7 ÇOCUĞU VAR
Varlığını hiçbir ortamda kanıtlayamadığını söyleyen Mehmet Karataş, “Bu yaşa kadar hiç kimliğim olmadı. Evliyim, eşim ve 7 çocuğum var ama ne resmi nikah kıyabiliyorum ne de çocuklarımı kendi nüfusuma alabiliyorum. Kimliksiz işlem ve sigorta yapılamadığı için bir işe de giremiyorum. Yani mümkünse ben de herkes gibi kimliğim olsun istiyorum” dedi.
BİR TÜRLÜ KİMLİK ÇIKARAMIYOR
Kimliğinin o zamanın şartları nedeniyle babası tarafından çıkarılmadığını söyleyen Karataş, “Kimliğim olmadığı için askere de gidemedim. Hep kaçak gezdim, nereye gidersem yakalanıyordum, 3 gün nezarethanede yatıp çıkıyordum. Polis memurları bana kimliğimi soruyorlardı, ben de olmadığını söylüyordum. Ardından karakola gidiyorduk ama benim suçum yoktu. Zamanında kimliğimi çıkarmamış. Ondan sonra da ne yaptıysam kimliğimi çıkaramadım. Ben kimliğimi çıkarıp çocuklarımı üzerime almak istiyorum. Yani çocuklarımın kayınpederimin nüfusuna kayıtlı olmasını istemiyorum. Çocuklarım da bu yüzden bana kızıyorlar, ‘biz senin üzerine olmak, senin soyadını taşımak istiyoruz’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
HASTANEYE GİDEMİYOR
Kimliği olmadığından dolayı Covid aşısı olmadığını söyleyen Karataş, “Hastalandığım zaman bile hap yiyerek tedavi oluyorum. Kimliğim olmadığı için hastaneye gidemiyorum. Bu yaşa kadar kimliksiz gezdim. DNA testi denildi onu da yaptım. Mümkünse yetkililere sığınıyorum, kimliğimi istiyorum” dedi.
“BABAM VAR İLE YOK ARASINDA”
Kimliği olmadığı için babasının değil de annesinin kızlık soy ismini taşıyan Mehmet Topal, “Benim babam 56 yaşında, 56 yıldır kimliksiz gezdi. Herhangi bir doktora gidemedi, tedavi olamadı. Bir ilacı olduğu zaman onun adına gidip tedavi oluyoruz ve o ilacı babamıza veriyoruz. Babamla biz şehir dışına çıkıp gezemiyoruz. Gezmeye gitmek istediğimizde yolda yakalanıyor ve karakolda 2-3 gün tutuyorlar, ardından gitmek istediğimiz yere gidemeden dönüş sağlamak zorunda kalıyoruz. Benim ve kardeşlerimin soy isminin babamızın üstüne olmasını istiyoruz. Her evlat gibi bizler de babamızın üstüne kayıtlı olmak istiyoruz. Dedemin ya da annemin kızlık soy ismini taşımak istemiyorum. Babamın soy ismini taşımak istiyorum. Bana 'nerelisin' diye sorduklarında annemin memleketini söylüyorum da babamın memleketini söyleyemiyorum. Çünkü kimliğimde her şey dayılarımın üstüne kayıtlıdır. Şu anda benim babam varla yok arasında, kimlikte babamız yok ama gerçekte var bizimle beraberdir” diye konuştu.
“YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ”
Bu dramatik olay akıllara Aziz Nesin’in Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz eserini akıllara getiriyor. Aynı zamanda sinemaya da uyarlanan bu eserin konusu bu olay ile birebir uymaktadır. Konusu ise şöyledir, Ölü olmadığını ispatlamak için büyük çabalar gösteren bir Yaşar’ın trajikomik hikayesini ele alır. Yaşar, nüfus kağıdı alacağı zaman ölüdür, askere gideceği zaman sağdır, tezkere alırken ölüdür, babasından kalan vergi borçlarını öderken sağdır ve mirasını alacakken ise de ölüdür.