Mitingde konuşan Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:
Merhaba gelên me yê hêja, merheba jinên tekoşer, dayikên bi rumet, jinên Botan, hun bi xêr hatin, serseran serçawan hatin.
Merhaba değerli Botan halkı, direnen kadınlar, yarını güzelleştirmek için mücadelesini yükselten sevgili kadınlar; hepiniz hoş geldiniz, iyi ki geldiniz iyi ki buradasınız. Silopi’deyiz, direnişin kentindeyiz. Burada yükselen kadın mücadelesini Seve Demir’den, Pakize Nayır’dan, Fatma Uyar’dan ve Taybet Ana’dan biliyoruz. Sözümüz olsun; bu mücadele dinmeyecek, bu mücadele kazanacak. Yine mücadelemizin yükselticileri olan ve irademizin gaspıyla cezaevinde bulunan bütün kadın arkadaşlarımıza da bu mücadelenin sözü gelsin. Sevgili Sebahat Tuncel, Leyla Güven, Ayşe Gökkan ve daha adını sayamadığımız birçok arkadaşımız; onlar içeride bizler dışarıda kadın mücadelesini tek adam rejimini yıkmak üzere büyütüyoruz. Tek adam rejimini göndereceğiz, kadınlar kazanacak.
Eşit temsiliyeti var ettik, var etmeye devam edeceğiz
Türkiye’de iki kutuplu siyaset yürütülüyor ve bu siyasetlerin hepsi erkek siyaset. Kürt kadın hareketi, Türkiye kadın hareketi olarak bizler engelleri yıka yıka geldik. Biz bu eril siyasete bir cevap verdik. Kadınlarla birlikte hem eril siyaseti dönüştürdük hem de daha adil, demokratik, eşitlikçi bir siyasetin kapılarını sonuna kadar açtık. Kapılarını açtığımız bu siyaset meydanında da tek adama karşı binlerce kadın siyaset yapacak. Bütün kadın arkadaşlarımızla birlikte 2005 yılında imza kampanyasıyla başladığımız Eşbaşkanlık Sistemi vardı. O günden bu yana erkek siyaseti, erkek egemen dili dönüştürmeye devam ediyoruz. Bütün alanlarda, siyasette, bütün görevlerde eşit temsiliyeti var ettik, var etmeye devam edeceğiz. Mevcut iktidarın dayattıklarına karşı en güçlü sesi Kürt kadınları verdi. Şimdi bu ses 14 Mayıs’ta kazanacak, tek adam rejimini yıkacak. Emin olun eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık sistemi birçok ülkede hayata geçirilmek üzere. Biz kadınlar bir şey daha başardık. AKP-MHP iktidarının başta kadınlar olmak üzere bütün halklara dayattığı faşizmin kurumlaşmasını durdurduk. Bu yüzden 14 Mayıs’ın kazanını kadın mücadelesini yükselten bizleriz.
İstanbul Sözleşmesini yürürlüğe koyacağız, tek adam rejimini yürürlükten kaldıracağız
İktidarın bir nafaka düzenlemesi vardı. Kadınlar sokakta, Meclis’te ve her alanda nafaka hakkının gasp edilmesine karşı mücadele etti. 8 Martlarda, 25 Kasımlarda kadınların bir araya gelmesini engelleyen iktidara karşı “jin natirsin, hesap dipirsin” dedik. Çocuklara karşı istismarı meşrulaştırmak için bir yasa çıkarmaya çalıştılar yine sokaklardaydık, mücadele ettik, engelledik. Bugün Türkiye ve Kürdistan’da kadınların büyük başarısı olan İstanbul Sözleşmesi’nin çekildiğini ifade ediyorlar. İstanbul sözleşmesini yürürlüğü koyacağız, tek adam rejimini hep birlikte yürürlükten kaldıracağız. Bizleri siyasetin dışına itmeye çalıştılar, eril siyasete en güçlü en demokratik müdahaleyi yaptık. Siyasetin her yerinde, karar mekanizmalarının her yerindeyiz. Kadın rengiyle siyasetin mümkün olduğunu gösteren en büyük güç sizlersiniz. O yüzden yolumuz açık, kazanımımız büyük olacak.
Mücadelemizin ana ekseni onurlu barıştır...