Şırnaklı Mahfuz Tatar'ın Öldürülmesi ile de Yargılanan Ayhan Bora Kaplan Davasında Reddi Hakim Tartışması
Şırnaklı Mahfuz Tatar, 2016’da Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Filistin Caddesi’nde bir gece kulübünün önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti. Cinayete ilişkin dosya yıllar sonra Ayhan Bora Kaplan soruşturmasına dahil edilmiş, 20’den fazla kişi gözaltına alınmıştı.
Karar'da yer alan habere göre, Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin davanın yeni duruşmasında, sanıkların ve avukatlarının sunduğu reddi hakim talepleri bir kez daha reddedildi. Mahkemede tansiyonun yükseldiği duruşmada, mahkeme başkanına yönelik eleştiriler dikkat çekti.
SANIK VE AVUKATLARIN ELEŞTİRİLERİ
Tutuklu sanık Deniz Urcan’ın avukatı Sidar Yurtçiçek, mahkeme başkanının telefon mesajıyla emniyet yetkililerinden koruma aracı tahsis ettiğini iddia etti. Bu durumun yasal prosedürlere aykırı olduğunu savunan Yurtçiçek, mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini öne sürdü. Tutuklu sanık Tansel Aktan ise mahkeme başkanının kendisi hakkında adil bir karar veremeyeceğini ifade etti.
Ayhan Bora Kaplan, mahkeme başkanına yönelik sert eleştirilerde bulunarak, "Vereceğiniz karar ne olursa olsun, benim için yok hükmündedir. Adil bir yargılama yapılmadığına inanıyorum," dedi.
SAVCI VE MAHKEME KARARI
Savcı, sanıkların reddi hakim taleplerinin "yargılamayı uzatma amacı taşıdığını" belirterek, taleplerin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti, yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek reddi hakim taleplerini geri çevirdi. Mahkeme, mahkeme başkanına koruma aracı tahsis edilmesinin yasal bir gereklilik olduğuna dikkat çekti.
Savcının mütalaası sırasında tutuklu sanık Barış Kurt’un avukatı Sinan Kocaoğlu, mütalaaya itiraz etti. Mahkeme başkanı Mehmet Güven, "sataşma" gerekçesiyle Kocaoğlu’nun polis eşliğinde salondan çıkarılmasına karar verdi. Yaşanan gerginlik, mahkemenin tarafsızlığına ilişkin tartışmaları daha da artırdı.
DAVANIN ARKA PLANI
Ayhan Bora Kaplan ve suç örgütü, 7 Eylül 2023’te Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanmıştı. Kaplan, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "kasten yaralama" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" gibi suçlardan tutuklanmıştı. Kaplan'ın, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile yakın ilişkiler içinde olduğu iddiaları kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.
Kaplan ve ekibine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 28 kişiden 13’ü tutuklanmış, 15 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma sürecinde, Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman’ın Kaplan’la bağlantılı olduğu ve lüks villa ile araç hediye aldığı iddiaları da gündeme gelmişti.
SAVCILIK İDDİANAMESİ
61 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, Kaplan'ın liderliğini yaptığı suç örgütünün şu suçları işlediği ileri sürülüyor:
- Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi
- Altan T., Murat Y., Serhat T. ve Serdar H.’nin silahla yaralanması
- Erkan D.’nin iki gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi
- Mehmet Taha E.’nin işletmelerinin zorla alınması
- Muhammed S.’nin otomobillerinin gasp edilmesi ve zorla çek yazdırılması
- Emirhan B.’nin darp edilmesi
Kaynak:KARAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.