TÜBİTAK 3005 - Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projesi Kabul Edildi
Şırnak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü, İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat Ana Bilim Dalında görev yapan Doç. Dr. İbrahim Hüseyni’nin, TÜBİTAK-3005 Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı kapsamında “Türkiye’nin İBBS Düzey 2’ye Göre 26 Ekonomik Bölgesinin Karşılaştırmalı Üstünlüğe Sahip Olduğu Ürün Gruplarının Belirlenmesi, Bu Ürün Gruplarının Sofistike Değerlerinin Tespit Edilmesi ve Bu Ürün Gruplarında Bölgelerin İhracat Potansiyeli Olan Ülkelerle Eşleştirilmesi” isimli ve 122G044 numaralı projesi kabul edildi.
Proje, 15 Ağustos 2022-15 Ocak 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek ve projede Prof. Dr. Ömer Selçuk Emsen (Danışman), Dr. Öğr. Üyesi Reşat Sakur (Araştırmacı), Arş. Gör. M. Nazım Uygur (Araştırmacı), doktora öğrencisi Mehmet Dabakoplu (Bursiyer) ve yüksek lisans öğrencisi Muhammed Oflaz (Bursiyer) görev yapacak.
Proje hakkında bilgilendirme yapan proje yürütücüsü Doç. Dr. İbrahim Hüseyni şunları söyledi: “Türkiye ekonomisinin Osmanlıdan aldığı miras ile beraberinde en önemli sorunları arasında genelde kalkınamama ve özelde de sanayileşememe sorunları ve bunun alt açılımı olarak kendi bünyesinde yaşadığı bölgesel dengesizlik sorunları gelmektedir. Sanayisizliğin son 70-80 yılda yol açtığı ödemeler bilançosu krizlerine karşı alınan palyatif önlemlerin de geçicilik arz ettiği ve buna bağlı olarak hemen hemen 10 yılda bir yine palyatif önlemlerle sorunları çözme arayışının içerisinde kaldığı söylenebilir. Oysa ekonomideki sorunların yansıması olan ödemeler bilançosu krizlerinin çözümünün temelinde sanayisizliği giderme çabaları söz konusu edilmemiş ve bu da faiz, arazi, kur rantlarını doğurmuş; bu durum kolay kazanç arayışlarını kronikleştirdiği gibi 2010’ların ikinci yarısında orta gelir tuzağı tartışmaları ise halihazırda alt-orta gelir grubuna düşme riski tartışmalarını gündeme taşır olmuştur. Bu kapsamda projenin amacı, sanayisizlik sorunlarının yol açtığı genelde ülke ekonomisi için kur krizleri ve özelde de alt bölgeler için göç olgularına karşı sanayileşme çabalarının alttan yukarıya hareket için arayışın ekonomi kuralları içerisinde ve dolayısıyla karşılaştırmalı üstünlükler yapısına uygun bir çözümü ortaya koymaktır. Bu bağlamda Türkiye’deki ekonomik bölgelerin üretimlerinde avantajlı oldukları ürün grupları belirlenerek bu ürün gruplarının ileri geri bağlantılarının ne kadar fazla olduğunu ifade eden sofistike değerleri ile bu ürünler için pazar potansiyeli olan ülkeler tespit edilecektir. Çalışmanın bir diğer amacı da pazar potansiyeli olan ülkelere var olan potansiyeli sağlıklı bir şekilde kullanabilmek için bu ülkelerin siyasi, ekonomik ve sosyal risk ve fırsatları ortaya koymak ve bu ülkelere en uygun taşıma güzergahlarını belirlemektir.”
Projede bölgelerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları ürün gruplarını belirlemek için Laursen tarafından asimetrikliği düzeltilmiş Balassa endeksi kullanılacağını aktaran Doç. Dr. Hüseyni; bölgelerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu ürün gruplarında ülkelere göre pazar potansiyelini belirlemek için de Kunimoto’nun ihracat yoğunluk endeksi farklı formlarda kullanılacağını söyledi.
Ürün grupları ve ülkelerin ihracatlarının sofistike değerini hesaplamak için Hausmann vd. tarafından geliştirilen PRODY ve EXPY yöntemleri kullanılacağını belirten Doç. Dr. Hüseyni; çalışmada kullanılacak olan verilerin TÜİK’in dış ticaret, Birleşmiş Milletlerin UN-Comtrade ve Dünya Bankasının Dünya Kalkınma Göstergeleri veri tabanlarından alınacağını aktardı.
Doç. Dr. Hüseyni, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Çalışma sonucunda 26 ekonomik bölgenin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu ürün grupları belirlenmiş ve bu ürün gruplarının sofistike değerleri hesaplanmış olacaktır. Bunun yanında bu ürün gruplarında hangi ülkelerde pazar potansiyeli olduğu belirlenecek ve bu ülkeler için siyasi risk ve fırsatlar ortaya konulup en uygun taşıma güzergahları belirlenmiş olacaktır. Çalışma sonucunda ulaşılacak diğer bir bulgu da bölgelerin yaptıkları toplam ihracatın sofistike değerlerinin ve böylece bölgelerin diğer bölgelerle yıllara göre durumunun belirlenmesi olacaktır. Bölgelerin hangi ürün gruplarında karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları ve bu ürün gruplarının sofistike değerine ulaşılacağından kamu, her bölgenin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu ürünlere dayalı bir sektörel ihracat teşvik sistemi oluşturabilecektir. Bunun yanında bölgelerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu ürün gruplarından sofistike değeri yüksek olan ürün gruplarının üretim ve ihracatının kamu tarafından teşvik edilmesi hem teşviklerde şimdiye kadarki etkinsizliği minimize edecek hem de bölgelerin üretim yapılarının daha teknoloji yoğun bir forma dönüşmesine olanak sağlayabilecektir. Böylece bölgesel gelişme/sanayileşme potansiyelleri ve bu bağlamda bölgesel dengesizlik sorunlarının elimine edilmesiyle Türkiye ekonomisinin döviz açığına karşı sektörel derinleşmeye ilişkin politika üretme çabalarına destek söz konusu olabilecektir. Proje bulguları, kamunun sektörel ihracat teşvik politikalarına bilimsel bir dayanak oluşturmanın yanında ihracatçı firmalara hangi ülkelere satışlarını arttırma imkanlarının olduğuna dair de bilgi verecektir. Firmalara bunun yanında ihracatını arttırma potansiyeli olan ülkelerin siyasi risk ve fırsatları konusunda bilgilendirilmelerine ilaveten ihracat için en uygun güzergâh ve taşıma yöntemleri de sunulmuş olacaktır.”
TÜBİTAK- 3005 Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Çözümler Araştırma Projeleri Destek Programı kapsamında kabul edilen projeden memnuniyet duyduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Abdurrahim Alkış ise, proje yürütücüsü Doç. Dr. İbrahim Hüseyni’yi ve Prof. Dr. Ömer Selçuk Emsen, Dr. Öğr. Üyesi Reşat Sakur, Arş. Gör. M. Nazım Uygur, doktora öğrencisi Mehmet Dabakoplu ve yüksek lisans öğrencisi Muhammed Oflaz’ı tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.