Türkiye'nin Biyolojik Hazinesi: 13 Bin 404 Canlı Türüyle Zenginleşiyor!

2007'de hayata geçirilen "Nuh'un Gemisi Ulusal Biyolojik Veri Tabanı" ve 2013'te başlatılan "Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi" ile Türkiye'nin dört bir yanındaki canlı türleri inceleniyor. Her yıl güncellenen bu veri tabanı, bilim insanlarına ve araştırmacılara önemli bilgiler sunuyor.

2024'te Yeni Keşifler Heyecan Yarattı

2024 yılı itibarıyla veri tabanında, 3 bin 703'ü endemik olmak üzere toplam 13 bin 404 takson (canlı türü) bulunuyor. Bu türlerin 12 bin 141'ini bitkiler oluştururken, balıklar, kuşlar, memeliler, sürüngenler ve amfibiler de büyük bir çeşitlilik gösteriyor.

Yeni Türler Göz Kamaştırıyor

2024'te yapılan keşifler arasında İstanbul'da bulunan İstanbul Soğanı, Eskişehir'de keşfedilen Yunus Emre Çiçeği ve Eskişehir Kekiği, Denizli'deki Viola Denizilensis ve Şırnak'taki Kızandikeni öne çıkıyor. Bu yeni türler, Türkiye'nin biyolojik zenginliğine katkıda bulunuyor.

Biyolojik Çeşitliliğin Önemi

Türkiye'nin biyolojik çeşitliliği sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda gıda ve ilaç endüstrisi için de büyük önem taşıyor. "Nuh'un Gemisi" veri tabanından elde edilen bilgiler, yatırımlar ve faaliyetler için yol gösterici oluyor.

Koruma Çalışmaları Devam Ediyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, bu değerli biyolojik mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen envanter çalışmaları, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin güncel tutulmasını sağlıyor.

Öne Çıkanlar:

• Türkiye'nin biyolojik çeşitliliği 13 bin 404 canlı türüne ulaştı.
• Şırnak'ta yeni keşfedilen Kızandikeni, dikkat çeken türlerden biri oldu.
• "Nuh'un Gemisi" veri tabanı, biyolojik çeşitliliğin korunması ve takibi için önemli bir araç.
• Yeni keşfedilen türler, Türkiye'nin biyolojik zenginliğine katkı sağlıyor.
• Biyolojik çeşitlilik, gıda ve ilaç endüstrisi için de büyük önem taşıyor.