Zeynep öğretmen, başörtüsü nedeniyle yaşadığı baskıyı unutamıyor
BATMAN (AA) - İBRAHİM TOPRAK - Türk siyasi tarihinde "postmodern darbe" olarak kayıtlara geçen 28 Şubat sürecinde başörtülü olduğu için 5 yıl öğretmenliğe ara vermek zorunda kalan Zeynep Özlem Sevim, o dönemde yaşadığı travmayı atlatamıyor.
Batman'da yaşayan ve gelecek nesilleri yetiştirmek, öğrencilere ışık olmak amacıyla 1987'de öğretmenliğe başlayan Sevim'in hayatı, 28 Şubat süreciyle kabusa döndü.
28 Şubat sürecinde neredeyse her gün okul idaresi, Milli Eğitim Müdürlüğü ve müfettişler tarafından başörtüsü çıkarması istenen Sevim, işten atılmakla tehdit edildi.
Çok sevdiği okulu ve öğrencilerinden ayrılmak istemeyen Sevim, baskılara dayanamayınca bir süre başörtüsünü açarak derslere girmeye başladı.
Bu süreçte başörtülü öğretmen arkadaşlarıyla okulun farklı bir odasında tecride maruz kalan Sevim, başörtüsüz derslere girmenin ve uygulanan baskıların getirdiği travma nedeniyle çok sevdiği öğretmenlik mesleğini 2000 yılında bırakmak zorunda kaldı.
Sevim, 5 yıl öğrencilerinden ayrı kaldıktan sonra 2005 yılında mesleğine yeniden döndü.
28 Şubat sürecinde yaşadığı olayların etkisiyle uzun süre tedavi gören Sevim, halen o günleri unutamıyor.
Sevim, AA muhabirine, 28 Şubat sürecinde Batman merkez Anadolu Lisesinde İngilizce öğretmeni olarak görev yaptığını ve okul idaresi tarafından çok ciddi baskıya maruz kaldığını söyledi.
Başörtülü öğrencileri sürekli derslerden alındığını, daha sonra öğretmenlere yöneldiklerini aktaran Sevim, Milli Eğitim Müdürlüğünün her hafta kendilerini sorguladığını belirtti.
- Baskı ve tehditler nedeniyle psikolojik sıkıntılar yaşadı
"Askeriyeden gelen üst düzey kişiler vardı. Bunların sürekli müdür beyin odasından çıktığını görüyorduk. Sürekli asker, polis ve milli eğitim üçgeninde gidip geldik." ifadelerini kullanan Sevim, okul müdürünün her gün başörtülü öğretmenleri odasına çağırdığını ve başlarını açmaları konusunda kendilerine baskı uyguladığını anımsattı.
Sevim, şöyle konuştu:
"Okul müdürü bir gün bizi odasına topladı. Dedi ki, 'Bu uyarım artık son, ya şu an odamdan dersinize başı açık gidersiniz ya da ben sizi derse almayacağım.' dedi. Biz de arkadaşlarla birbirimize baktık. Sürecin bu aşamaya geleceğini düşünmüyorduk. Bir şekilde düzelir diyorduk. Daha sonra ben sınıf kapısının önüne gittim, ellerim titriyordu, çok kötü durumdaydım. Başörtümü çıkardım, sınıfa böyle girdim. Öğretmen masasına oturdum ve hıçkırarak ağlamaya başladım."
Başörtülü öğretmenlerle birlikte tecride de maruz kaldıklarını anlatan Sevim, baskı ve tehditler nedeniyle psikolojik sıkıntılar yaşadığını, ilaç tedavisi gördüğünü, bütün aile mağdur olduklarını aktardı.
- O dönemin izleri var
Uygulanan psikolojik baskılar, tecrit ve tehditlere dayanamadığı için çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden ayrıldığını ve 5 yıl boyunca mesleğinden ayrı kaldığını dile getiren Sevim, o dönemin izlerini hala taşıdığını kaydetti.
"Şu anda bile o anı yaşıyorum. Yani 28 sözcüğü bile bende çok ciddi sıkıntılar yaratıyor. Hala da etkilerini üzerimde görüyorum. Tansiyon hastası oldum. İlaç tedavisi görüyorum. O dönemden kalma çok ciddi sıkıntılar yaşıyorum. Bende hafıza kaybı da oldu." diyen Sevim, 28 Şubat sürecinin inançlı insanlar için ciddi sıkıntıların yaşandığı bir süreç olduğunu ve Türk tarihinde kara bir leke olarak kalacağını anlattı.
Bu süreçte özellikle başörtülü kadınların okullardan ayrılmak, mesleklerini bırakmak zorunda kaldığını kaydeden Sevim, bunun sonucunda kadınların büyük travmalar yaşadığını anlattı.
O günlerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Sevim, "Bin yıl sürecek demişlerdi, çok kısa sürdü ve bundan sonra da inşallah bir daha yaşanmayacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
AA
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.