HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: “Demirtaş'ın Tahliyesi Bir Kitlede Uygunluk Sertifikası Zedeler”

Ekol TV yayınında Nagihan Alçı'ya konuşan Yapıcıoğlu, "Cumhur İttifakı'nda çatlak var" iddiaları hakkında, "Hiçbir zaman ittifakın içindeki partiler memleketin bütün savaşı ile bir araya gelerek birbiriyle örtüşen fikirler ortaya koyuyorlardı. Bütün politikalarda yüzde 100 aynı düşünürseniz, o zaman aynı partinin çatı altında siyaset yaparsınız" dedi.

Yapıcıoğlu, Türkiye'de farklı etnik kökenlerden gelen insanlar olduğunu ve Osmanlı dönemleri boyunca birlikte yaşadıklarını belireterek, "Sonra istediğibire yeni bir kimlik, yeni bir üst kimlik oluşturma çabası ve resmi ideoloji çevresinde şekillenmeye başlayan bazı acılar yaşanmış" diye konuştu.

Kürt meselesinin "çok derin bir mesele" olduğunu vurgulayan Yapıcıoğlu, "Biz onu Kürt sorunu olarak belirlemeyi tercih etmiyoruz. Kürt sorunu derken sanki Kürtler sorunmuş gibi bir algıya nedeni veriyor. Memlekette bir Kürt meselesi var. Bir de memleketinin bir şiddet, bir terör sorunu var. İkisini bir araya getirmek gerekir. Birbirinden ayrı, birbirinden bağımsız olarak var" kullanıldı.

Yapıcıoğlu, "Terörsüz Türkiye'de önce silahlar susacak, şiddet bitecek ama bu diğer siyasilerimizde konuşmanın önü açılacak. Siyasetin zemini genişleyecek" dedi.

HÜDA PAR lideri, “Selahattin Demirtaş'ın olası tahliyesi size ne hissettirir?” biçimsel parçaların şu tutarlılığı verdi:

“Geçenlerde Komisyon Başkanı Sayın Kurtulmuş'un bir Diyarbakır ziyareti oldu.O ziyarette ben de vardım. Komisyon üyesi pek çok vekil arkadaş vardı. Cuma günüydü Diyarbakır'a gittiğimizde. Cuma namazından sonra Ulu Cami'nin önünde yaşadık. Orada insanlardan birinin durumunun olumlu izlemesi ve halkın buna inanması için Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilmesi yönünde bir şey olduğunu söyledi. O toplumun içinde başka birisi Yasin Börü bölümü ne olacak dedi. Onlar nereye konulacak diye tepki görseldi. Toplumun içinde Selahattin Demirtaş'ın tahliye talep edenler olduğu gibi tahliye edilirse yaşanan acı olaylardan sonra adalet duygusu ciddi şekilde zedelenen bir kitle de olacak.”