Şırnak’tan Türkiye’ye Yayılan Bir Lezzet ve Umut Hikâyesi: Palamut Kahvesi

Türkiye’de ilk kez Şırnak’ta üretilen palamut kahvesi, doğal yapısı ve şifalı yönüyle dikkat çekiyor. Şırnak’ta yaşayan Perihan Cihan, Kumru Yürük ve Sevda Cihan isimli 3 kadın arkadaş, bir yıllık yoğun çalışma sonucu Şırnak’a özgü “palamut kahvesi” üretimine başladı. Meşe ağacının meyvesi olan palamuttan elde edilen kahve, tamamen doğal yöntemlerle küçük bir atölyede hazırlanıyor.

Girişimi kadınlar yaptıkları açıklamada; “Bu girişim; köklerinden ilham alan, yürekleriyle üreten üç güçlü Şırnaklı kadının emeğinden doğdu.

İçimizden biri; küçük bir işletmede büyük bir yürekle çalışan, kendini sürekli geliştiren, zamanın ruhuna ayak uyduran emekçi bir kadın…

Diğeri; hiçbir güce boyun eğmeden kendi yolunu çizen, tabuları yıkan, kaderini kendi elleriyle yazan cesur bir kadın. O da bu işletmede üretenlerden biri.

Üçüncümüz ise; dürüstlüğü ilke edinmiş, gelenekleri incelikle günümüze uyarlayan, susarak öğreten, yüreğinin sesiyle var olan bir kadın.

İlham kaynağımız, doğanın sessiz ama şifalı hediyesi: Palamut meyvesi…

Tarih boyunca savaş ve kıtlık zamanlarında un haline getirilerek ekmek yapılan bu meyve, şifalı özellikleriyle bilinir. Lif, potasyum ve magnezyum açısından zengin olmasıyla; şeker hastalığı, kalp-damar, bağırsak ve iltihaplı hastalıklar gibi birçok rahatsızlıkta destekleyici olarak kullanılmıştır.

Hayat bir kırılma anıyla değişti.

İçimizden biri, çok sevdiği abisinin şeker hastalığıyla mücadelesine destek olabilmek için araştırmaya başladı. Günlerce okudu, denedi, çabaladı. Karşısına çıkan bilgi umut oldu: Palamut, şeker hastalarına iyi geliyordu.

Palamutları topladı, kuruttu, öğüttü ve içecek haline getirdi. O an aklında şu cümle belirdi:

Bu fikir, yıllardır dost olan, yaratıcı, üretken, cesur ve mutfakta usta olan diğer iki kadınla paylaşıldı. Böylece hem yöresel hem yenilikçi bir girişimin temelleri atıldı. Kadın eliyle dokunulan her şey gibi, bu sefer palamut da yeni bir hayata kavuştu: Kahveye şifaya dönüştü.

Hikâyemiz işte böyle başladı.

Oturduk, konuştuk, günlerce denemeler yaptık. Kıt kanaat imkânlarla malzemeler aldık, kavurduk, öğüttük… Bir daha, bir daha, bir daha…

Hiç pes etmedik.

Bugün Şırnak’ta doğan bu girişim, sadece doğal ve sağlıklı ürünler değil; kadının hayal gücüyle, emeğiyle neler başarabileceğinin somut bir örneği.

Bu başarı yalnızca bize ait değil. Yöredeki diğer kadınlara da umut olacak, yol gösterecek, ilham verecek bir adım.

Çünkü kadın sadece üretmez; anlam katar, dönüştürür, iyileştirir, umut aşılar.

Kadının emeği varsa, toprakta yeniden doğuş vardır.

Bizler zor olanı başardık.

Kolay olan ise denemek.

Bu kıymetli yolculuğun ürünlerini şimdi siz değerli müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz” dedi.