Yitip giden ve yeni gelenler...
Merhaba sevgili dostlar Korona ile birlikte “Hiçbirşey eskisi gibi olmayacak” sözü herkesin dilindeki en önemli sözcüklerden biri oldu.
Evet haklılar da hiçbirşey eskisi gibi olamayacak ve hiçbirşey eskisi gibi kalmadı. Başta alışkanlıklarımız, yaşam şekillerimiz Bayram kutlamalarımız dahi hemen herşey.
Birtek bunlar mı? hayır.
Bir yandan daha önce insanların Türkiye’nin hata dünyanın birçok yerinden ziyaret ettiği 12 bin yıl kesintisiz yaşamın sürdüğü tarihi Batman’ın Hasankeyf ilçesinde şimdi o tarih kokan yerlerde değişik ebat ve boylarda tekneler gezerken, insanlar yasaklı günlerden sonra tekne ile gezmeye hazırlanıyor.
Oysa Hasankeyf’te kuşaklardır yaşayan insanlar buruk bir şekilde olan biteni izlemekle yetiniyor çünkü bütün mücadeleleri sonuç vermedi ve çoğu zaman yalnız kaldılar. Ve 12 bin yıllık tarihi ilçe 50 yıllık bir baraja adeta kurban edildi.
Öte yandan yine Şanlıurfada tarihi 12 bin yol öncesine taş devrine dayandığı belirtilen Göbeklitepe de kazı çalışmaları sürüyor ve hata Göbeklitepe yılı bile ilan edildi. Edildi edilmesine ama o da Koronayla birlikte ters düz oldu. Son çıkarılan kabartmalar ile sürekli tarihe ışık tutacak yeni eserler bulunuyor. Onlarda yeni gelip görecekleri bekliyor.
Diyarbakır’da da Zerzevan Kalesinde buna benzer çalışmalar yapılıyor ve tarihi Zerzevan Kalesine turizm açısından Diyarbakır’a tarihi surlardan sonra ivme kazandıracak gibi bakılıyor. Oysa dünyada Çin Seddinden sonraki en uzun surlar ne yeteri tanıtıldı nede korundu şimdiye kadar.
Şırnak Hz. Nuh tufanından sonra kurulan ilk yerleşim yeri olarak bilinir kutsal kitaplarda bile ama ne Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturduğu Cudi dağı, ne Hz. Nuh’un Cizre’de olan mezarı, ne kırmızı medrese, ne Kasrik Harabaleri belki birçok kişi tarafından bilinmiyordu bilenler de gemi Ağrı da diye bir algı peşinde. Bu yıl nihayet Kasrik te koruma alanı olarak ilan edildi.
Ne diyelim hadi hayırlısı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.