Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek,”En Kötüsü Geride Kaldı”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek,”En Kötüsü Geride Kaldı”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, büyümenin toparlanmaya başlayacağını belirterek, "Reel ekonomi açısından en kötüsü geride kaldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, büyümenin toparlanmaya başlayacağını belirterek, "Reel ekonomi açısından en kötüsü geride kaldı. Finansmanda koşullar önümüzdeki aylarda daha da iyileşecek. Çünkü enflasyon düşecek. Önümüzdeki yıl (kredi kısıtlamaları konusunda) makro ihtiyati tedbirleri gevşetme noktasında elimiz daha da güçlenecek." dedi.

Şimşek, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda düzenlenen Dünya Gazetesi Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, büyümenin toparlanmaya başlayacağını kaydederek, reel ekonomi açısından en kötünün geride kaldığını belirtti.

Bütçe açığının düşmeye devam edeceğini belirten Şimşek, harcama disiplininin süreceğini, kayıt dışı ekonomi ile mücadele üzerinden gelirlerin artmaya devam edeceğini vurguladı ve bazı mali kuralları daha etkin bir şekilde uygulamak için adım atacaklarını söyledi.

Şimşek, tasarruf genelgesini güçlendirdiklerini, cari harcamaların bütçedeki payının düştüğünü, kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin sürdüğünü ifade ederek, "Derdimiz hiç kimseye ceza vermek değil, mümkün olduğunca vergiye gönüllü uyumu artırmak. Bakın beyanname sayısında ciddi artış var. Yine ödenen vergide son 2 yıldır yüzde 100'lerin üzerinde artış var." diye konuştu.

"2026 yılında çok cüzi de olsa faiz dışı fazla vereceğiz"

Bakan Şimşek, büyük ölçüde depremin etkisiyle son yıllarda faiz dışı açık verildiğini belirterek, Hazinenin iç borç çevirme oranlarının yükseldiğine dikkati çekti.

Hazinenin iç borç çevirme oranını yüzde 100'ün altına çekmeyi hedeflediklerini belirten Şimşek, "2026 yılında çok cüzi de olsa faiz dışı fazla vereceğiz. İç borç çevirme oranlarımızı yüzde 100'ün altına çekeceğiz. Yani Hazine borçlanmayı azaltacak, bankalar da bu defa reel sektörün peşin koşacaklar. Niye? Çünkü biz artık 100 lira borç ödeyip 100 lira borç almayacağız. Bu da özel sektöre alan açmak demek. Özel sektörü dışlama yerine özel sektörü merkeze alan bir maliye politikası uyguluyoruz." açıklamasında bulundu.

"Türkiye'nin AB'ye ihracatı artıyor"

Bakan Şimşek, yenilenebilir enerji yatırımlarda, hizmet ihracatında, ihracattaki teknoloji yoğunluğunda, yurt içi petrol ve doğal gaz üretiminde yaşanan artıştan bahsederek, AB'nin ithalatında yaşanan düşüşe rağmen Türkiye'nin bu bölgeye ihracatının arttığını vurguladı.

"Konkordato talep eden firmaların Türkiye'deki şirket cirolarındaki payı yüzde 1 değil"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, sanayi alanında şirketlere verilen desteklerden bahsederek, yeşil dönüşümün devam ettiğini, kendilerinin de sundukları desteklerle dijital dönüşümün bütün altyapısını hazırladıklarını anlattı.

Reel sektör ve finansmana erişim konusuna değinen Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Reel sektör tabii ki belli alanlarda zorlanıyor. Hiçbir tedavi yan etkisiz olmaz. Yani böyle bir beklenti varsa çok gerçekçi bir beklenti değil. Mesela ticari kredilere bakıyoruz. Ticari kredilerde tahsili geçmiş alacak oranı şu anda yüzde 1,8. 'Peki 2012-2025 ortalaması ne?' Yüzde 3. Yani uzun vadeli ortalamaların altında. Tutar bazında karşılıksız çeklerin oranı yüzde 2,8. 'Peki uzun vadeli ortalama ne?' Yüzde 2,5. Yani uzun vadeli ortalamanın bir tık üzerinde. Konkordato talep eden firmaların Türkiye'deki şirket ciroları içerisindeki payı yüzde 1 değil. İhracattaki payı yüzde 1 değil, istihdamdaki payı yüzde 1 değil. Kredilerdeki payı yüzde 1'in bir miktar üzerinde."

"Resim ne bazılarının iddia ettiği kadar kötü ne de bizim arzuladığımız kadar ideal"

Bakan Şimşek, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi firmasının (İSO 500) öz kaynaklarında ciddi artış yaşandığını kaydederek, bu konuya ilişkin verileri paylaştı.

"İlk 500 şirketin öz kaynaklarının toplam aktiflere oranı yüzde 52.1'e çıkmış. 2013-2023 arasında bu oran yüzde 37.9 idi. 'Neden bu artış var?' Çünkü biz devlet olarak enflasyon muhasebesini uyguladık ve muazzam bir gelirden vazgeçtik. Bunu da bankalara uygulamadık, reel sektöre uyguladık. Faaliyet giderlerinde artış var, doğru. Ama bu artışın hemen hemen tamamı ücret ve maaş artışları kaynaklı. Bu şirketler çok büyük, kendi başının çaresine bakıyor. 'Siz ikinci 500'e bakmadınız mı?' diyeceksiniz. Ona da baktık." diyen Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

Burada bakın yine öz kaynakların toplam aktiflere oranı (10 yıl ortalaması olan) yüzde 40'tan yüzde 55'e çıkmış. Enflasyon muhasebesi üzerinden aslında ciddi bir şekilde reel sektörün bilançosu güçlenmiş. Tabii reel sektör buna bakmıyor. Bakın faaliyet giderlerinin net satışlarına oranında artış var. Finansman giderlerinde cüzi bir artış var. Resim ne bazılarının iddia ettiği kadar kötü ne de bizim arzuladığımız kadar ideal."

"İhracatı güçlü bir şekilde destekliyoruz"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, bu süreçte ihracatı önceliklendirdiklerini belirterek, reel sektöre sundukları desteklerden bahsetti.

Şimşek, "Günlük reeskont kredi limitini 15 kat artırmışız, bakın 15 kat. İhracat sektörünün temsilcileri Ankara'da ziyarete geldiklerinde, 'Maliyeti önemli değil, yeter ki kredi olsun' diyorlardı. Şimdi onun da faizini yüzde 24,9'la sınırlıyoruz. Tabii ufak tefek ilave masraflar olabilir ama ortalama maliyet yüzde 26 civarı." dedi.

Bakan Şimşek, şöyle devam etti:

"Eximbank'ın sermayesini 14 milyar liradan 88 milyar liraya çıkartmışız. Demek ki biz ihracatı gerçekten desteklemişiz. Bu sene yüzde 80'den fazlası KOBİ'lere gitmek üzere Eximbank 53 milyar dolar uygun koşullarda ihracat finansmanı sağlayacak. Reeskont kredileri miktarına bir bakın. 139 milyar liraydı 2022 yılında. Bu senenin ilk 9 ayında 713 milyar liraya çıktı. Dolayısıyla biz ihracatı olabildiğince, güçlü bir şekilde destekliyoruz. KOBİ'lerimizi destekliyoruz. Çiftçimizin faiz sübvansiyonu yüzde 70 düzeyinde. Yani finansman kullanan 1 milyon 94 bin çiftçimizin kullandığı 738 milyar liralık kredinin faizinin ortalama yüzde 70'ini devlet ödüyor. Esnafımızın yine kullandığı kredilerin faizinin ortalama yüzde 50'sini devlet ediyor. Dolayısıyla esnafımızı, çiftçimizi, ihracatçımızı dolayısıyla sanayicimizi destekliyoruz."

"Makroekonomik istikrarın sağlanmasında önemli mesafe katettik"

Bakan Şimşek, yatırımları ve AR-GE'yi teşvik ettiklerini ve bu nedenle 683 milyar liralık vergiden vazgeçtiklerini kaydederek, asgari ücrete kadar bütün ücretlerden gelir vergisi alınmadığını, istihdama güçlü bir destek verdiklerini anlattı.

KOBİ'lerin ve küçük firmaların finansmana erişimde zorlanmaması için sundukları Hazine garantili kredi imkanlarından bahseden Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

"Özetle şunu söylemeye çalışıyorum. Dünya tabii ki önemli belirsizliklerle karşı karşıya ama bizim için fırsatlar içeriyor. Biz fırsat penceresinden bakıyoruz. Türkiye'de makroekonomik istikrarın sağlanmasında önemli mesafe kat ettik ama daha katedeceğimiz yolumuz var. Özellikle enflasyonu tek haneye indirme noktasında daha gideceğimiz yol var. Bütün koşullar dezenflasyonu destekleyici. Geçici birtakım faktörler üzerinden yapılan değerlendirmelerin önümüzdeki sene tabii ki gerçekçi olup olmadığı ortaya çıkacak. Reel sektörümüzün karşı karşıya olduğu bazı sıkıntıların bir kısmı küresel tektonik hareketlerden kaynaklanıyor. Rakiplerimiz yerinde saymıyor. Çin'de ölçek çok büyük. Çin artık düşük ücretler üzerinden değil teknoloji üzerinden rekabet ediyor. Bilgi ve teknoloji üzerinden yarışa girmiş durumda. Bunları görmemiz lazım. Ama bunları görüp hep birlikte çözüm üreteceğiz."

"Finansmanda koşullar önümüzdeki aylarda daha da iyileşecek"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, aktif sanayi politikaları ve teşvik politikalarını devreye aldıklarını kaydederek, finansmanda koşulların gelecek aylarda daha da iyileşeceğini, çünkü enflasyonun düşeceğini söyledi.

Dezenflasyon için kredilere büyüme sınırlamaları getirdiklerini ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

" Önümüzdeki yıl bu makro ihtiyati tedbirleri gevşetme noktasında elimiz daha da güçlenecek. Kötümser olmak için hiçbir şey yok. Giderek daha da güçleneceğimiz, giderek daha hızlı koşacağımız bir döneme gireceğimize inanıyoruz. Bunun şartları oluşmuş durumda. Küresel konjonktür destekleyici. İçeride de biz bu programı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Eğer kafanızda bu programa ilişkin zerre soru işareti varsa o sizin takdirinizdir. Ama bizim kafamızda yok. 2026 yılında dezenflasyonun güçlü bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Ona göre maliye politikası, para politikası ve yapısal politikalar şekillenecek. Önümüzde çok ciddi fırsatlar var. Bu fırsatları tabii ki değerlendirecek olan reel sektörümüzdür. Bunları destekleyecek olan finans sektörümüzdür. Biz de bir ekip ruhuyla bütün bu girişimcilik ve finans konularında gereken desteği tabii ki sağlayacağız."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.