Çağın yükselen hastalığı Siberkondri nedir?
Öncelikle merhaba!
Uzunca bir süredir siz değerli Şırnak’lı hemşerilerime yazmak için cesaretlendiriliyordum ancak kısmet bugüneymiş. Özellikle belirtme gereği duyuyorum ki; böylesine bir platformda ilk yazı deneyimim olacak. Genellikle sonda söylenir ancak ben başta söylemiş olayım: “ sürçü lisan edeceksek, affola!”
Tanımayanlar için kısaca kendimden bahsetmem gerekirse 1983 Balveren/ŞIRNAK doğumluyum. İlkokulu Balveren’de, ortaokulu Şırnak’ta, liseyi Siirt’te, Üniversiteyi Van’da, Beyin cerrahi ihtisasını Diyarbakır’da okudum. Hem pratisyen hekim olarak hem de beyin cerrahi uzmanı olarak mecburi hizmetlerimi hep Şırnak Devlet Hastanesinde yaptım. Mücbir sebeplerin engellediği süreler hariç tüm meslek hayatımı Şırnak’ta geçirdim. Halen Şırnak Devlet Hastanesi’nde hem beyin cerrahi uzmanı hem de Başhekim Yardımcısı olarak görev yapmaktayım.
Hali hazırda ne yazacağım konusunda net bir fikrim yok. Dilim ve kalemim yettiğince şehrimizin sağlık ile ilgili sorunları elbette öncelikli olacak. Bu sorun ve konuları belirlerken değerli okurlarımızın da fikir ve rehberliğine ihtiyaç olacak. Görüş ve önerilerinizi mail atmanızı rica ediyorum.
Bu kısa girizgahtan sonra sizlere siberkondri (cyberchondria) hastalığından bahsetmek istiyorum. Çağın yükselen hastalığı desem abartmış olmam. Maalesef günden güne hem insanları hem de biz sağlık çalışanlarını zorlayan bir hastalık. Tıbbi terimleri bir kenara bırakarak özetlemem gerekirse, siberkondri: kişinin kendi veya yakını ile ilgili muhtemel hastalık konusunda internet ortamında deli gibi araştırma yapmasıdır. Bu araştırmaların çoğu derinleşen telaş ile devam eder. Yani telaş arttıkça internet araştırmaları artar, araştırmalar arttıkça telaş artar. Bir vakit sonra telaş öyle bir raddeye varır ki, konunun uzmanı on doktor ile görüşüp ciddi bir sağlık sorunu olmadığı tespit edilse dahi, kişi ikna olamayacak düzeye varır ve sonunda depresyon/anksiyete şikayetleri ile soluğu psikiatri polikliniğinde alır. Sapasağlam adam artık gerçekten hastadır.
Kıssadan hisse çıkarılacaksa “ internetten sağlığınızla ilgili araştırma yapmayın!” mı diyorum. Elbette hayır! Okuyun araştırın, sağlık okur-yazarlığı konusunda kendinizi geliştirin ancak okuduğunuz her hastalığın sizin için geçerli olmadığını bilerek değerlendirin. Hele ki internet ortamındaki hemen her şeyin clickbait mantığı ile düzenlendiğini aklınızda tutun.
Bir örnekle açıklamam gerekirse: kafa travması geçirip acile başvurdunuz ve beyin tomografiniz çekildi. Beyninizde ciddi bir patoloji tespit edilmedi ancak acil hekimi beyninizde ufak bir kist olduğunu ve beyin cerrahi uzmanına görünmenizi tavsiye etti. Herhangi bir arama motoruna sadece “Beyinde kist” yazın. Bakalım neler çıkacak? “Beyinde kist olması zararlı mı?”, “beyinde kist tümöre dönüşür mü?”, “kist ve tümör aynı şey mi”. Yeterince ürkütücü sorular değil mi?
Maalesef bu sorular arama motorunun keyfi olarak önünüze serdiği sorular değil. Bu sorular o kadar çok aranmış ki siz daha “ beyin” yazmaya kalmadan sıralanıyorlar. İşin aslı bu şekil rastgele saptanan kistlerin yüzde doksanından fazlası hastalık bile değildir. Evet kist şeklinde beyin tümörleri de vardır ancak bunlar istatistiki olarak çok düşük olasılıkladır. Tümör sözcüğünü duyar duymaz alıp beyninize ekmeyin. İşin uzmanına vardığınızda umarım ciddi bir sağlık sorununuz olmadığını söyleyecektir. Gerçekten ciddi bir sağlık sorununuz olduğunda da emin olun biz hekimler internetten daha samimi bir şekilde durumu anlatırız. Sağlığınızı sizden saklayacak değiliz.
Maalesef polikliniklerimiz günden güne siberkondri hastaları ile dolmakta. Mesai saatlerimizin önemli bir kısmı hasta olmayan kişileri hasta olmadıklarına ikna etmekle geçiyor. Elbette bu insanlara da hekimlik yapmak, onları rahatlatmakta vazifemiz ancak bu suni hastalığın bizden çaldığı her dakika gerçekten hasta ve tıbbi bakıma muhtaç hastaların hakkıdır.
Son olarak size konsültasyondan bahsetmek isterim. Yolu hastaneye düşmüş her kişi doktorundan “ … branşından konsültasyon istedim” diye bilgi almıştır. Konsültasyon’un anlamı ‘meslektaşına akıl danışmadır’. Yani onlarca yıl okuyup uzman doktor olmuş kişi de bir hastalığı yeterince anlayamadığını düşünerek başka bir meslektaşına danışır. Üstelik eğitimini aldığı bir konuda. İnsan canı bu kadar mukaddes ve her hastalık girift bir bilmeceyken bu şekilde davranmak gerekir. Sözün özü internette yarım saatlik hastalık araştırması ile kendinize hastalık tanısı koymayın. İlla bir hastalık araştıracaksanız ‘siberkondri’ yi araştırın.
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.