İsrail’in, Hizbullah’ın bütün lider tabakasını, ardından da lideri Hasan Nasrallah’ı bertaraf etmesi üzerine İran’ın bu denklem içindeki yeri üzerinde tekrar düşünülmesi mukadder. Ama tabii ki, asıl tehdit ve tehlike İsrail iken onun bir eylemine hedef olmuş olan Hizbullah, İran ve Nasrallah üzerine söylenenler anlaşılmakla birlikte hem üzücü hem de kafa karıştırıcı. Doğrusu Nasrallah liderliğindeki Hizbullah’ın uzun süredir sicillerini İsrail karşısındaki performanslarından ziyade Irak ve Suriye içindeki Müslümanlara karşı doldurmuş olmaları ölümüne sevinenlerin duygularını ve tepkilerini anlaşılır kılsa da içinde bulunduğumuz asıl mecradan saptırma tehlikesi de var.
Nasrallah’ın öldürülmesi üzerine Suriye’nin bazı bölgelerinde sevinç gösterileri yapılmış olması elbette hem Hizbullah’ın hem de bugün bu saldırılar karşısında iyice zor duruma düşen İran’ın değerlendirmesi gereken bir konu.
Suriyelilerin bu duygularına ve tepkilerine katılan bir Suriyeli dostuma sordum: “Hizbullah İsrail’e karşı mesela Hamas gibi etkili bir saldırı yapıp kayıplar verdirmiş olsa ne yapardınız?” “Kesinlikle aynı sevinci yaşar, belki onu affetmezdik ama bir miktar ona karşı yumuşardık, ama şimdiye kadar bize karşı gösterdiği şiddet ve celali İsrail’e karşı gösterdiğini görmedik” dedi.
Doğrusu Hizbullah 2006 yılında Lübnan’da İsrail’e karşı bir zafer kazandığında, Sünni dünya onun Şiiliğini hiç görmeden, zaferini sahiplendi ve onu adeta bağrına bastı. Dolayısıyla Sünni dünyada ne İran’a ne de Hizbullah’a karşı bir mezhepçi önyargı olmadı. Ancak Suriye, Irak ve sonrasında yaşananlar maalesef kolay kolay giderilemeyecek acılar ekti.
Yine de bugün bütün insanlık için asıl tehdit olan İsrail karşısında kıblesini şaşırmadan duygularını da, tedbirlerini de, safını da doğru yönlendirmesi zarureti vardır. Hizbullah’la ilgili Sünni dünyanın, hatta Suriye halkının davaları ne olursa olsun, İsrail tarafından bugün bertaraf edilmiş olması daha çok üzerinde düşünülecek, ibret alınacak ve altındaki başka hesaplar dikkatle, ferasetle, basiretle irdelenecek bir konudur.
Her Kimden Gelirse Gesin Nereden Gelirse Gelsin Ankara’daki Terör Saldırısını Kınıyorum
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.