Sevgili dostlar, bu haftaki yazımda son zamanlarda gerek ailelerde, gerek toplumlarda veya siyasiler arasında tavan yapan kardeş kavgasında gelinen durumla ilgili sizinle paylaşmak istediklerimi kaleme almak istedim. Her daim kapısı açıktır minnetsizdir kardeşinizin evi. Canınızı malınızı şerefinizi, namusunuzu hiç düşünmeden emanet eder ardınıza bakmadan çekip gidebilirsiniz. Kardeşiniz de kuşkusuz sizden aynı samimiyeti aynı hassasiyeti görmeyi talep etme hakkına sahiptir. Çünkü kardeşiniz o evi ev yapmak için çok bedel ödemiştir. Sizin bu bedeli bildiğinizi ve ona göre davranacağınızı düşünür. Ama Habil ve Kabilden beridir ihanet tatlı, katletmek cazip gelmiştir aciz insanogluna.
Kendine düstur edinmiştir bolca ihanet etmeyi, ev yıkmayı ihaneti. Karşısındaki kardeşi de olsa çoğu zaman o küçük hesaplara, çıkarlara gözünü kırpmadan feda etmiştir kardeşlik hukukunu. Dedim ya Habil Kabilden beri nifak tohumu içimizde, katil içimizde, hançer sırtımızda. Öğrenirmiyiz bilmem, yada hatırlarmıyız aynı topraktan yoğurulup geldiğimizi, zor görünüyor bu günlerde. Ne Habil Habilliğinden, ne Kabil kabilliğinden vaz geçecek gibi görünmüyor. Unutulan aynı topraktan aynı kandan gelindiği.
Yine de ben sözümü edeyim, size evini açan kardeşinizin evine ihanet etmeyin. O ihanet gün gelir sizide bulur. Unutmayın ki koruduğunuz, kolladığınız yine kendinizsiniz. Bırakın Habil, Kabil geçmişte kalsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.