Şırnak'ta hızla artan nüfus ve çeşitlenen ihtiyaçlar karşısında adil ve sürdürülebilir yönetim modellerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Adil bir şehir yönetimi, tüm sakinlerine eşit fırsatlar sunarak, yaş, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum fark etmeksizin herkesin hizmetlere erişimini sağlamayı amaçlar.
Adil bir şehir yönetimi, öncelikle hizmet, fırsat eşitliği, liayakat, adalet ve kapsayıcılık ilkelerini benimsemelidir. Bu, kentsel planlamada ve hizmet sunumunda her bireyin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması anlamına gelir.
Siyasi görüşü farketmeksizin hangi Şırnaklıya memleketin temel sorunu nedir diye sorarsanız duyacağınız ilk cevap "Liyakatsizlik, adam kayırma, torpil ve ayrımcılık olacaktır.
Peki tüm toplumu rahatsız eden, ahlaki değerlerimize zarar veren, toplumu içten içe çürüten bu uygulamalar kimlerin eseri ?
Tabi ki sistemin dediğinizi duyar gibiyim.
Kardeşim, kim bu sistem ?
Sistemin kim olduğunu anlayabilmek adına küçük bir hikaye ile bu hafta ki köşe yazıma son veriyorum.
Bir ülkede halk hükümdara karşı ayaklanır. Haklıdırlar da. Ne adalet, ne düzen kalmıştır ülkede.
Hükümdar ayaklanan halkı meydandaki büyük bir havuzun etrafında toplar ve bir konuşma yapar :
-Eğer isterseniz benden çok kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz. Böyle isyan etmenize hiç gerek yok. Şimdi ben bu havuzu boşalttıracağım üzerini de kapattıracağım.Sizden tek isteğim, bu havuzu süt ile doldurmanız.Herkes gece yarısından sonra bu havuza tek başına bir kova süt dökecek. Ama herkes.Kimse kimseyi görmeyecek. Güneş doğarken hepiniz burada olun.Havuz süt ile dolduğunda ben tahtı bırakıp gideceğim.
Ertesi gün sabah olur herkes sevinçle havuzun başına toplanır. Öyle ya artık bu düzenbaz hükümdardan kurtulacaklardır. Hükümdar da gelir ve üzeri kapalı havuz açılır.
Bir de ne görsünler ?
Havuz dolmuştur. Ama sütten çok su doludur.
Çünkü, herkes aynı şeyi düşünmüştür.
Onca sütün içinde benim döktüğüm bir kova suyu kim farkedecek ..?
Hükümdar konuşur :
- Gördünüz mü ? Siz ne iseniz, ben de oyum.
O yüzden ben tahtımda kalıyorum.
Siz de layık olduğunuz sistemin içinde.
Yani kral diyor ki sistem sensin, benim, biziz...
Sonuç olarak yöneticiler ve liderler başında bulundukları topluluğun ve toplumun aynadaki yansımasıdır.
Eğer adil bir şehirde yaşamak, adil liderler tarafından yönetilmek istiyorsak toplum olarak adil olmayı öğrenmek zorundayız.
Adil yönetim ve halkın sorumlulukları, birbirini tamamlayan unsurlardır. Yönetim, adalet, liyakat, eşitlik ve kapsayıcılık ilkeleri doğrultusunda hareket ederken, halk da aktif katılım ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarıyla bu sürece destek olmalıdır. Ancak bu şekilde, herkes için Daha Yaşanabilir Ve Adil ŞIRNAK Mümkün olabilir.
Sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.