Ne yazacağım konusunda bir fikrimin olmayışı, bir çok konu başlığını silmeme neden oldu.Bu yüzden başlıksız bir konu diye başlamak istiyorum.
Hiç bir fikrin ve ön hazırlığın olmadığı bir konu. İçi boş ve duygulardan arınmış bir kelime yığını tarzında bir konu.
"Aslında bu şehrin konusuna benzeyen türden bir durum oldu."
Bu günki kelime yığını, yaşadığım şehrin duygu durumunu özetler nitelikte.
"Nasıl bir girdaptır ki; bu şehir nefes alamıyor." Benide kendisine benzetmeye başladı. Fakat uzak duruyorum şehrin yığınından. Görmek istediklerimle yetinmeye çalışıyorum.
Herkes beton yığınına çekildikten sonra gece boyu nefes sesi dahi gelmeyen sokaklara bırakıyorum kendimi. Toprak kalmış bir kaç arka sokaktan birinde ayağımın varlığına denk geliyorum. Kollarımı ise; yıkıntılar da kalmış eski evimin bir kaç dalının hala canlılığını koruduğu kapının önündeki şeftali ağacınin yapraklarına dokunarak hissediyorum. Tenimi ise tartıcı Emin ile çikolatalı gofret seven Burak adlı minik çocuklarımızın avuç içini öperek fark ediyorum.
Çokça bir yığın oluştu bu şehirde. Onu besleyecek bir şeyler bulmak ve yaşatmak istiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.