Uzm.Dr. Tahir ÇAĞLAR
ÖZEN-Tİ
Özenerek taklit ettiklerimizin umurunda mıyız acaba!!!
Özenti yeni nesil hastalıklar kategorisine ismini yazan en önemli hastalık.
Bizde olmayanı görünce, bizde olması bir hakmış gibi onun peşinden koşmayı, ona ulaşmayı temel hedef ve gayemiz zannetmek en büyük hatamız olsa gerek.
Varlığı madde olarak bilmek ne acı.
Genellikle ve maalesef insanlar tüm hayatında yaşadığını, güzel veya çirkin bile olsa tüm teferruatıyla insanların gözüne sokarcasına sosyal medya (A-SOSYAL MEDYA) mecralarında paylaşan, tüm hayatı bu imiş gibi hayatın temel gaye ve hedefinden uzaklaşan bir nesil.
Başkasının giydiği elbiseyi illa sende giyeceksin diye bir gerekçe olmaması lazım.
Onun yediği yemeği senin yemende gerekli imiş gibi, o yemek için diyar diyar dolaşmana gerer yok.
Sende olmayanın aslında ve bazen bir mükafat olduğunu unutmamak gerek.
Her iyi görünenin iyi olmadığı, her kötü görüneninde kötü olmadığı görmek gerek.
Zengin, her şeye ulaşabilen bir ailede yetişen ve daha 18 yaşında lüks aracıyla kaza yapıp ölen gençlik mi?
Fakir yaşayıp 40 yaşında araç alabilen mutlu ve huzurlu bir ailesi olan bir baba mı olmak istersiniz?
Maddi varlığını göstere göstere, insanları hırsa ve kine sevk eden hırsızı çoğaltan gaspçının gözünü döndüren, vermeyi bilmeyip elindekini başka bir yolla maalesef kaybeden, kimi zaman bir deprem, kimi zaman bir sel, kimi zamanda arkadaşı dostu tarafından iflasa sürüklenen başka bir yol, ama bir şekilde gösteriş budalası olan insanlar elindekini kaybetmeye mahkûm olurlar.
Elinde kocaman bir hiç görünce dizine vurmak en kötü profili olacaktır.
Çektiği resimleri şurada burada paylaşıp herkesin görmesi için adeta yalvaran bir nesil, sabahlara kadar kim baktı kim gördü o resimleri diye uyku uyuyamayanlar,
Acaba kitap okusalardı kaç kitap bitirirlerdi ömründe!!!
Bütün bunların arkasında bir yoksunluk sendromu yatıyor.
Başkasının gözünden nasıl göründüğü merak etmek, ben buyum işte, kendini ispat etmeye çalışmak.
Aslında pek çok kişinin umurunda olmayan, arkasından elli dedikodu bağlayan, belki de kuyusunu kazanlara kazma kürek verip, yardım edercesine tüm şahsiyetini, benliğini ve bazen sırlarını her yerde paylaşanlar…
Bu bir güvenlik sorunu aynı zamanda. Dost ve düşmanın nerde ne yaptığını teferruatıyla bilmesine gerek var mı…
O görünce yediğin yemek daha çok mu doyuruyor seni…
O bakınca daha mı güzelleştiğini zannediyorsun….
O, o, o kim olduğunu bile bilmediğin “O”lar tarafından göz hapsindesin.
Kendini o mecralara hapsetmiş, elinden ve dilinden bırakamadığın bir hastalığa düşmüş vaziyettesin..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.