Kıymetli Dostlar,

 Bildiğiniz üzere 1 Ekim 2022’de Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri yapılacak. Ortada hummalı bir çalışmanın olduğu açık. Kırmızı listeler, beyaz listeler, tabuların yıkılacağı, ufkun genişleyeceği, yenilikçilik gibi son derece iddialı sloganlar havada uçuşuyor. İnanması güç ama bazı aile bireylerinin seçim yüzünden aralarının açıldığına şahit oldum.

Kimse kusura bakmasın ama ne bu seçimler ne de önümüzdeki binlerce seçim bu vaatlerin gerçekleşmesi için yeterli değil!

Baksanıza toplumumuz basit bir seçim yüzünden kutuplaşmaya doğru gidiyor.

Bu koşullar altında:

Ufuk nasıl genişleyecek?

Yeniliğin olumlu yönde olması beklenebilir mi?

Listenin rengi önemli mi?

Hangi tabular yıkılacak?

Dostlar bu anlayış bizi bir yere vardırmaz. Birlik, beraberlik ve barış olmadıktan sonra önemi var mı kimin kazandığının?

Bir Şırnaklı olarak net bir tespitte bulunmak istiyorum:

Bu memlekette başkan olabilirsiniz, müdür olabilirsiniz, rektör olabilirsiniz hatta vali bile olabilirsiniz.

Ancak asla ve asla “BİRLİK” olamazsınız!

Mesela belediye başkanı yol yapmıyor, yerden yere vuruyoruz. Yol yapıyor, “böyle yol mu olur, sadece asfaltı kaplamış bir yıl dayanmaz” diyoruz. Genelde tutumlarımız eleştiri üzerine; halbuki bazen “ellerinize sağlık” demeyi de bilmeliyiz. Her duyguyu en uçlarda yaşamak bizi mutlu etmez.

Siyasi olmayan, hatta siyasetle hiç alakası olmayan, bu seçimleri bile siyasi hale getiren belki de nadir şehirlerden biriyiz. Resmen şehir iki kutba ayrılmış; siyasilerden iş insanlarına, gazetecilerden memurlara, esnaftan vatandaşlara kadar herkes bir adayı keskin bir şekilde savunuyor. Hatta oyum olmamasına rağmen bana bile soruyorlar “kimden yanasın” diye, yahu benim kimden yana olduğumun ne önemi var? Ama illa merak ediyorsanız söyleyeyim:

Ben memleketimden yanayım!

Neyse sözlerimi Martin Luther King’in bir sözüyle bitireyim:

Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ancak kardeşçe yaşamayı unuttuk.